Yollar yürümekle aşınmaz!

Süleyman Demirel 8 Kasım 1968’de Adalet Partisi Ankara il kongresinde, devrimci gençliğin ve emekçilerin sık sık düzenledikleri gösteri yürüyüşlerinden şikayetçi olan bir delegenin bunlara ‘mani’ olunmasını istemesi üzerine şöyle...

Süleyman Demirel 8 Kasım 1968’de Adalet Partisi Ankara il kongresinde, devrimci gençliğin ve emekçilerin sık sık düzenledikleri gösteri yürüyüşlerinden şikayetçi olan bir delegenin bunlara ‘mani’ olunmasını istemesi üzerine şöyle demişti: ‘Yürümekle yollar eskimez.’

Bu söz o günden bugüne ‘Yürümekle yollar aşınmaz’ biçiminde yinelenerek, hemen her gösteri ve yürüyüşte anıldı…

Geçen uzunca yıllar boyunca yeni yeni yollar yapıldı, bunların üzerinden yüz binlerce emekçi yürüdü.

Ne yenileriyle değiştirilen yollar üzerlerinde yüründüğü için eskidi ne de yürüyüşçüler.. Yürüyüşler durmadı.

15-16 Haziranlardan 1 Mayıs 77’lere, devrimci gençlik yürüyüşlerinden Zonguldak maden işçilerinin yürüyüşüne, köylü yürüyüşlerinden tarım üreticilerinin yürüyüşlerine, ezilen, sömürülen, baskı altında tutulanların demokratik hak ve özgürlükleri için yaptıkları binlerce yürüyüşten kamu çalışanlarının yıllardır ülkenin dört bir tarafına yaydıkları yürüyüşlere kadar tarihin akışı içerisinde günümüze kadar taşındı.

Üzerinden geçilen yollar birer özgürlük ağı oldu.

Eskiyen, aşınan, unutulan, yok olmaya yüz tutanlar ise, yolların ‘efendisi’ olduğunu söyleyen siyasi iktidarlardı.

Demireller, Ecevitler bugün artık isteseler de yürüyemezler. Kendilerini her şeyin üzerinde görenlerin bu akıbeti, bugün kendini salt iktidar görüp pervasızlaşanları da bekleyecek ve hiçte uzun olmayan bir gelecekte karşılayacak onları.

Ve insanlarımızı koyu bir karanlığa hapsetmek istedikleri ‘yol haritalarıyla birlikte ‘aşınan’ yine onlar olacak.

Bugün içinde bulunduğumuz Türkiye, devrimci gençlerin dün yaptıkları yürüyüşlerinde ne kadar haklı olduklarını gösteriyorsa, emekçilerin yoksulluğa, işsizliğe, anti-demokratik uygulamalara karşı ortaya koydukları tepkilerin haklılığı da yakında görülecektir.

Bugün (28 Nisan) KESK Ankara’dan İstanbul’a yeni bir yürüyüş başlatıyor.

Ne ilk ne de son olan bu yürüyüş boyunca emekçiler, ‘savaşsız, sömürüsüz ve işgallerin olmadığı bir dünya’, ‘1 Mayıs’ın resmi tatil olması’ ‘kamu yönetimi temel kanunun Meclis’ten çekilmesi’, ‘grev ve toplu sözleşme hakkı’ taleplerini dile getirecekler.

Yollar ışıl ışıl olacak yine. Yollar emekçilerin aydınlığıyla ışıldayacak.

‘Yollar yürümekle aşınmaz’ diyenlerin iktidarı bir kez daha aşınacak.

Anadolu’yu karış karış yürüyen ozan Karacaoğlan’ın sözleriyle bağlayalım:

‘Sual eylen bizden evvel gelene Kim var imiş biz burada yoğ iken’

Sami Evren / BİRGÜN

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Kategoriler
AnalizPolitik

Benzer Konular