Üzüm, kutsal kitabımız Kuran’da en çok bahsedilen meyvelerden biridir. Üzüm Sureleri Anam 99, Anam 141, Rad 4, Nahl 11 (bal arısı), Nahl 67, Yasin 67, Abasa 28’de geçmektedir.
Üzüm, dokularımız için gerçek bir enerji kaynağı olan %22-25 oranında glikoz içerir. Üzüm bedensel ve zihinsel yorgunluğu gidermenin en etkili aracıdır, yorgunluk tedavisinde vazgeçilmezdir. Vücudumuz üzümden aldığı enerjinin gerekli kısmını işler, kalanını karaciğerde depolar ve bu enerjiyi kış boyunca kullanır. Bol miktarda demir ve glikoz kan oluşumunu hızlandırır ve kansızlığı ortadan kaldırır. Üzüm karaciğer, böbrek ve sinir sistemi hastalıklarının vazgeçilmezidir.
Üzümde bulunan kalsiyum, potasyum, demir ve diğer mineraller çocuklarda ve yetişkinlerde kemikleşmeyi arttırır, osteoporozu yani kemik erimesini önler. Ayrıca üzümler bol miktarda A, B1, B2, B6, C vitaminleri, folik asit vb. içerir. var Üzüm böbreklerin çalışmasını hızlandırır, böbrekler vasıtasıyla vücudumuzdaki gereksiz maddeleri (sümüklüböcekleri) temizler. Sonbaharda çok üzüm yiyen kışın bronşite yakalanmaz. Üzüm ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudumuzu kış hastalıklarından korur.
Üzümün içerdiği potasyum kalp kasını ve tüm vücut kaslarını güçlendirir. Üzüm, E vitamininden 50 kat, C vitamininden 20 kat daha güçlü bir antioksidandır.
Bu nedenle üzüm, kanserin en iyi koruyucusudur. Üzümü yediğinizde, çekirdeği ve kabuğuyla birlikte yiyin.
Mide, yemek borusu, bağırsaklarda kızarıklık, aşınma, asit artışı, kabızlık gibi durumlar varsa kahvaltıdan 1 saat önce 1 demet yani yaklaşık 200-300 gram tatlı üzüm tüketin. Sonuç almak için en az 15-20 gün üzüm yemelisiniz.