Benim asistanlarım var çocuğumu büyütürken bana destek olan. Bu asistanlarımdan 5 yaşında olan kız 6 yaşında olan ise erkek.
Yeğenlerim anne olduktan sonra bana yol gösteriyorlar. Vaktiyle bol bol oynadığım ama bu yaşımda hatırlayamadığım oyunları ve yeni trend oyunları, şarkıları, masalları çocuklara dair bir çok şeyi onlardan öğreniyorum. Çocuk büyütmek için yeri gelince çocuk olmak gereklidir ve en kıymetli olan da çocukların dünyasından bakabilmektir.
Geçen gün yine yeğenlerimle birlikteyken konu çizgi filme geldi. Hangi çizgi filmlerden hoşlandıklarını merak ettim. Kız olan Disney Channel’da yayınlanan “Prenses Sofia” ile “Jake ve Varolmayan Ülkenin Korsanları” derken erkek olan ise sadece “Jake ve Varolmayan Ülkenin Korsanları” dedi. Bana çizgi filmler hakkında bir şeyler anlattılar ancak izlemediğim için yorum yapamadım ve onları dinledim. Büyülü bir dünyada yaşıyorlardı onu çok net hissettim.
Bir gün asistan yeğenlerimin duygularını anlayabilmek adına tv karşısına oturdum ve planlı olarak bu çizgi filmleri izledim. Jake ve Varolmayan Ülkenin Korsanları saat 11:30’da Prenses Sofia ise saat 17:00’de yayınlanıyor Disney Channel’da.
Kızımın da çizgi film izleme yaşına az kalmıştı.Onu televizyon ile tanıştırmadan önce benim öğrenmem gerekliydi…İlk önce anne kontrolünden geçmeliydi her şey.
Prense Sofia; nezaketin temsili bir karekter. 12 yaşında ki Sofia’nın annesi bir kral ile evlendikten sonra saraya yerleşiyorlar ve Sofia yeni hayatına alışmaya çalışıyor.Diğer yandan da sarayda prenses olmanın inceliklerini öğreniyor.
Prenses Sofia çizgi filminin en beğendiğim özelliklerden bir tanesi prensesliğin doğuştan değil, sonradan da öğrenilebilen bir kazanım olduğunu çocuklara anlatıyor olması. Kibarlığı, kardeşliği, içtenliği ve paylaşım duygusunu çok yalın olarak öğretiyor. Uçan halılar, uçan atlar, saraylar yani masalsı dili ile kardeşlik ve cesaret olgularını çocuklara vurgulamaya çalışıyor. Hayvan sevgisini de çok naif biçimde anlatıyor. Bir çıkmaza girdiği anda Sindrella, Pamuk prenses gibi ünlü masal kahramanları yardımına koşuyor. Ama ona sadece yol gösteriyorlar böylece çocuklar zorlukların içinen kendi başlarına çıkabileceklerini görüyorlar.
Çocuklar kibarlık, hayvan sevgisi gibi konuları model alarak öğreniyorlar. Örneğin hayvanlara dokunmaktan çekinen bir çocuğunuz varsa Sofia’dan hayvan sevgisini gözlemleyerek bu korkusu ile baş etmeyi öğrenebilir.
Jack ve Varolmayan Ülkenin Korsanları’nda ise Korsan Jake, arkadaşları Izzy ile Cubby ve papağanları Skully ile birlikte hazine avına çıkıyorlar.
Gemileri Bucky ile beraber her bölümde Disney klasiklerinden Kaptan Hook ve Smeee’ yi alt etmeye çalışıyorlar.
Birlikte yaptıkları bu yolculukta takım çalışmasına ilişkin konular işleniyor. Karşılarına çıkan problemleri akılcı biçimde çözüyorlar.
İş bölümünü herkesin karekterine göre yapıyorlar.
Mesela Jack yönlendirmeleri yapan bir liderken, Cubby çok iyi haritayı okuyabiliyor ve doğru yolları bulmaya yardımcı oluyor. Izzy ise ekibin yaratıcı kahramanı ve her soruna bir çözümü var. Gemileri Bucky ise onları gidecekleri yere ulaştırıyor. Bu yolculuklara da şarkılar eşlik ediyor.
Bence şarkılar bir çizgi filmi en özel kılan şeylerden biridir. Hala küçükken izlediğim çizgi filmlerin müziğini duyduğumda o çocukluk anlarımı hatırlıyorum.
Jake’te dikkatimi çeken şeylerden biri çocukları pasif izleyici olarak konumlandırmıyor. Çocuklar sayı sayma, şekiller, uzaklık ve lokasyon ile ilgili tahmin yürütüyorlar. Böylece çocuklar çizgi film izlemenin ötesine geçerek aslında o anı aktif olarak yaşamış oluyorlar.
Çocuklar televizyon karşısına biliçsizce oturtulmalı, önce anneler&babalar çocuklarına izletecekleri içerikleri izlemeliler ve emin olduktan sonra çocuklarına izletmeliler.
Bu iki çizgi film anne onayından geçti.Deneyimlediğim iki çizgi film de ilerde kızıma izletebileceğim içerikte olduğunu gördüm.
Benim asistanlarım yine çok güzel bir şeyle tanıştırdılar beni.Hatta çizgi film izlemeyi ben de özlemiş olduğumu hissettim.Kızım bu çizgi filmleri izleme yaşına geldiğinde bakalım o neler hissedecek. O zamana kadar ben izlediğim bölümleri masallaştırıp ona anlattım. Şimdi Sofia’yı da biliyor Jake’i de…
Bu zamana kadar masal olarak dinlediği Prenses Sofia ve Jake ‘in hayatlarının vücüt bulmuş halini çizgi film olarak gördüğünde tepkisi ne olacak çok merak ediyorum.
Sevgiyle;
Tuğba Başyiğit Babaoğlu