Oyuncu/ 16
Röportaj: Serli Kibar / skibar@doganburda.com
Fotoğraflar: Emre Yunusoğlu
Her
oyuncunun hayali, onun ilk ciddi oyunculuk denemesinde gerçek oldu.
Alina Boz, birbiri ardına yitip giden diziler arasından sıyrılıp,
reytingleri altüst eden ‘Paramparça’da oynuyor. Hem de en kritik
karakterlerden birini canlandırıyor. Doğumda karışan iki kızın farklı
hayatlarını konu alan yapımda, fakir ama zengin hayata özenen Hazal’a
hayat veriyor. Tek dezavantajı, bu karakteri sevenin az oluşu. Ama bu
durum onun için hiç sorun değil. Hatta seyircinin olumsuz tepkisinden
hoşnut; çünkü iyi bir oyuncu olmak hayattaki tek amacı. Annesi Rus,
babası Türk olan ve Rusya’da doğan Alina Boz, kendini bildi bileli
oyunculukla ilgileniyor. “Küçükken tiyatroya gittiğimde hep kulislerini,
oyunların nasıl oynandığını, nasıl hazırlandıklarını, kısacası o
dünyayı merak ederdim. Yedi yaşında İstanbul’a geldik. Dokuz yaşında
tiyatro eğitimi almaya başladım. Ardından ajansa yazıldım. Reklamlarda
oynadım, dergi çekimlerinde yer aldım. Ve girdiğim bu dünyayı çok
sevdim” diyor. Onu ekranlarda ilk kez ‘Paramparça’ dizisinde
gördüğünüzü sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. İlk deneyimi ‘Cesur Hemşire’
dizisiyle olmuş. Ardından Ata Demirer ile bir reklam filminde rol almış.
Şimdi de ‘Paramparça’da Hazal karakteriyle herkesin dikkatini çekiyor.
Peki canlandırdığı karakteri o nasıl görüyor? “Ben Hazal gibi tepki
göstermezdim. Beni doğuran kadar, büyüten annemi de severdim ve onu asla
bırakmazdım. Ama Hazal’ı da anlamak lazım” diyor. Etrafında Hazal gibi
kızların olup olmadığını soruyoruz. “Arkadaşlarım arasında yok ama bu
tür gençlerin olduğunu biliyorum. Onlara da her şeyin para olmadığını
anlayacakları bir yaşam diliyorum” diyor. Kendisi ise hayatından çok
memnun. Çoğu ünlünün aksine, gösterilen ilgi onu son derece mutlu
ediyor. Bir yandan da hayatı, yaşıtlarınınki gibi sürüyor. Lise ikinci
sınıfa devam eden güzel oyuncunun en büyük destekçisi ailesi.
“Küçüklüğümden beri beni hep desteklediler. Bıkmadan sıkılmadan her
deneme çekimime geldiler” diyor. Bu durum sürecek gibi. Zira hayatını
sadece oyunculuk üzerine kuran güzel oyuncunun bir B planı yok: “İyi bir
oyuncu olmaktan başka hedefim yok. Annem, tiyatro eğitimime Rusya’da
devam etmemi çok istiyor. Sanırım bunu yapacağım.”
