Yakın gelecekte görüntüleme yöntemleri sadece tetkikte değil, ameliyatsız tedavide de kullanılacak.
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevra Elmas yazdı
Görüntülemede amaç daima hastaya en az zarar veren ve hastalık açısından en fazla bilgiyi sağlayan yöntemi kullanmaktır. Görüntülemede hastaya zarar veren özellikler, tetkikin içerdiği radyasyon, tetkik sırasında uygulanacak kontrast madde, tetkikin ücreti, muayene süresi, tetkik sırasında invaziv bir uygulama gerekliliği, tetkik öncesi ön hazırlık ve tetkik ile ilgili olarak hastanede yatış gerekliliği şeklinde sıralanabilir.
Tüm bu özellikler sıralandığında, radyasyon ve hastaya uygulanacak invaziv bir özellik içermemesi, ucuzluğu, kolay tekrarlanabilir olması, ön hazırlık ve hastanede yatış gerektirmemesi gibi özellikleri US’yi en tercih edilen modalite konumuna getiriyor. BT ise tüm organ ve hastalıklarda en yaygın kullanılan, morfolojik detay açısından en kaliteli görüntüyü sağlayan aletler. Ancak içerdiği iyonizan radyasyon en büyük dezavantaj. Radyasyon içermemesine karşın, MR da bir tarama yöntemi olmayıp, araştırılması gereken organa ve kuşkulu tanıya özgü protokollerle uygulanması gereken ileri görüntüleme tekniği.
Radyolog tüm uzmanlara lazım
Fonksiyonel görüntüleme alanında yeri olan nükleer tıbbı ilgilendiren cihazlarla morfolojik veriyi sağlayan ‘bilgisayarlı tomografi’, ‘manyetik rezonans’ gibi cihazların birleştirilmelerinden doğan ‘hibritgörüntüleme’ ise Batılı ülkelerde onkoloji başta olmak üzere kardiyoloji, nöroloji gibi alanlarda kullanılmaya başlandı.
Bu arada ‘Girişimsel Radyoloji’ radyolojinin tedavide uygulanan yüzü oldu. Bu sayede anevrizma adı verilen damar genişlemeleri, damar tıkanıklıkları, karaciğer tümörleri, safra yolu hastalıkları, kanamaya neden olabilecek damar yumakları, sindirim sistemi kanamaları girişimsel radyoloji eşliğinde ameliyatsız olarak tedavi edilebiliyor. Bu işlemlerin çoğunluğu anjio cihazları veya görüntülemede rehberlik edecek US, BT ya da MRG eşliğinde uygulanıyor.
Radyoloji hekimliği tüm klinikleri ilgilendiren bir dal. Günümüzde radyolojik inceleme olmaksızın tanı konabilen hastalık sayısı gittikçe azalıyor. Bu durumda kuşkulu tanıda hangi yöntemin daha doğru bilgiye ulaşımı sağlayacağı ya da radyolojik yöntemler kılavuzluğunda uygulanacak tedavinin uygun olup olmama kararı radyologların sorumluluğuna giriyor.
Hastaya en az zarar veren en makbulü
Ufukta görünen radyoloji bölümlerinin manzarasına göz attığımızda, tanısal ve girişimsel radyoloji bölümlerinde cihaz yapılanmalarının farklı olması muhtemeldir. Tanısal radyoloji parklarında US ve MR ağırlıklı cihazların, fonksiyonel görüntülemede MR-PET’in ve moleküler görüntülemenin yer alacağı; girişimsel radyoloji alanındaysa US ile anjio cihazlarının yoğun olarak kullanılacağı, radyologların ağırlıklı olarak klinisyenlerle işbirliği içinde konsültan hekim konumunda hizmet vereceği görüntüsünü aktarmak mümkün.
Sonuç olarak, geleceğin görüntüleme birimleri temel olarak hastaya en az zarar veren, organların fotoğraflarını çeken, fonksiyonlarını belirleyen, ameliyatsız tedavi eden US, RDUS, MRG-PET, moleküler görüntüleme ve anjio cihazlarıyla donatılmış merkezler şeklinde gelişecek…