Meme kanserinde erken teşhis

Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalmasıdır. Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Ortalama her on kadından birisinde meme kanseri oluşmaktadır. Meme kanserinin nedeni tam...

Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalmasıdır.

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Ortalama her on kadından birisinde meme kanseri oluşmaktadır. Meme kanserinin nedeni tam olarak bilinememektedir. En çok 40 yaşından sonra ortaya çıkar.

Meme kanseri riskini arttıran durumlar :

-Ailesinde, özellikle annesinde veya kızkardeşinde meme kanseri olanlar
-Doğum yapmamış olanlar
-îlk gebelik yaşı yüksek olanlar
-Hiç emzirmemiş olanlar
-Erken menarş ve geç menapoza girenler
-Bazı türden iyi huylu meme hastalığı olanlar
-Radyasyona maruz kalanlar
-Sık alkol alanlar
-Aşın şişman kadınlar
-Rahim, yumurtalık ve kalın barsak kanseri olanlar
-Meme basından kanlı akıntı gelenler

Meme kanseri belirtileri :

-Memede kitle ele gelmesi
-Meme basında yara
-Meme basının içeriye çökmesi
-Meme cildinde çökme ve çekintiler oluşması
-Meme basında veya derisinde kalınlaşma, kırmızılaşma veya pullanma oluşması
-Meme cildindeki damarlarda belirginleşme
-Meme basından kanlı akıntı gelmesi
-Memede ağrı
-Koltuk altında beze oluşması

Her kadın ayda en az bir kere kendi kendismi muayene etmelidir. Risk grubunda olanlar veya şüpheli bir durum farkedenler mutlaka bir genel cerrahi uzmanına muayene olmalıdırlar.Doktor muayenesinin yanısıra ultrasonografi ve mamografi gibi yöntemler de erken teşhis ve tedaviyi sağlayarak hayat kurtarıcı olabilirler.

Mamografi, kadınların kendi kendilerini muayenesi ve doktor muayenesi meme kanserinde erken tanıyı sağlayabilir. Mamografi, ya kanser taraması amacıyla hiç şikayeti olmayan kadınlarda ya da bir hasta veya doktor tarafindan mamografi memede kitle bulunduğunda tanı amacıyla kullanılır. Memenin X ışınları ile radyografik incelenmesi demektir. Mamografi, meme kanserinin muayene ile tesbit edilecek büyüklüğe gelmesinden çok önce, henüz çok küçük iken tesbit edilmesini sağlar. Tüm meme kanserlerinin % 85-90’ı mamografi ile tesbit edilebilir.

Kontrol amacı ile mamografi çekimi

Meme ile ilgili yakınması olmayan hanımların bile 35 yaşında bir kontrol mamografisi, 40-50 yaşlar arasında iki yılda bir, 50 yaştan soma ise her yıl mamografik kontol yaptırmaları gereklidir.

Meme muayenesinin önemi

Meme kanserlerinin yaklaşık olarak % l O-15’i mamografi ile tesbit edilemez, buna karşılık meme muayenesi ile hissedüebilir. Bu nedenle kadınlarda düzenli olarak meme muayenesi yapılması çok önemlidir. Kadınların her ay düzenli olarak kendi kendilerim muayenesi gereklidir. Kendi kendini muayene için en uygun zaman mensturasyon periyodu bittikten somaki üçüncü gündür. Muayene esnasında kitle, sertlik, çekinti gibi anormal bir durum veya bir evvelki muayeneden farklı bir bulgu varsa mutlaka genel cerrahi uzmamna başvurulmalıdır.

Meme kanserinde kesin tanı

Meme kanserinde kesin tam biopsi ile konur. Biopsi, iğne aspirasyon biopsisi dediğimiz iğne ile hücrelerin alınarak mikroskop altında incelenmesi veya cerrahi biopsi dediğimiz tümörün tümünün veya bir kısminin çıkartılarak mikroskop altında incelenmesi şeklinde yapılır.

Biopsi sonucu kanser geldiğinde izlenen tedavi yöntemleri

Hastada kanser ile karşılaşıldığında, tümörün memedeki yeri, büyüklüğü, hücre tipi, hastamn yaşı, memesinin büyüklüğü gibi birçok faktör göz önüne alınarak tedavi planlamr. Bazı hastalarda hastanın memesi alımp,koltuk altmdaki lenf bezleri temizlenir. Bazı hastalarda ise özellikle tümör küçük iken tesbit edilebilmiş ise göğsü almaya gerek yoktur, sadece kanserli bölgenin çıkaniması ve koltuk altının temizlenmesi ve göğüse ışın tedavisi yapılması ile hasta tedavi edilebilmektedir. Cerrahi tedavi sonrası neler yapılır Cerrahi tedavi tamamlandığında hastalığın koltuk altına ve diğer dokulara yayılıp yayılmama durumuna göre ışın tedavisi,kemoterapi dediğimiz ilaç tedavisi ve hormon tedavileri yapılır.Bu tedaviler onkologlar tarafindan her hastanın hastalık durumuna göre düzenlenir.

Mamografi, kadınların kendi kendilerini muayenesi ve doktor muayenesi meme kanserinde erken tanıyı sağlayabilir. Mamografi, ya kanser taraması amacıyla hiç şikayeti olmayan kadınlarda ya da bir hasta veya doktor tarafindan mamografi memede kitle bulunduğunda tanı amacıyla kullanılır. Memenin X ışınları ile radyografik incelenmesi demektir. Mamografi, meme kanserinin muayene ile tesbit edilecek büyüklüğe gelmesinden çok önce, henüz çok küçük iken tesbit edilmesini sağlar. Tüm meme kanserlerinin % 85-90’ı mamografi ile tesbit edilebilir.

Kontrol amacı ile mamografi çekimi

Meme ile ilgili yakınması olmayan hanımların bile 35 yaşında bir kontrol mamografisi, 40-50 yaşlar arasında iki yılda bir, 50 yaştan soma ise her yıl mamografik kontol yaptırmaları gereklidir.

Meme muayenesinin önemi

Meme kanserlerinin yaklaşık olarak % l O-15’i mamografi ile tesbit edilemez, buna karşılık meme muayenesi ile hissedüebilir. Bu nedenle kadınlarda düzenli olarak meme muayenesi yapılması çok önemlidir. Kadınların her ay düzenli olarak kendi kendilerim muayenesi gereklidir. Kendi kendini muayene için en uygun zaman mensturasyon periyodu bittikten somaki üçüncü gündür. Muayene esnasında kitle, sertlik, çekinti gibi anormal bir durum veya bir evvelki muayeneden farklı bir bulgu varsa mutlaka genel cerrahi uzmamna başvurulmalıdır.

Meme kanserinde kesin tanı

Meme kanserinde kesin tam biopsi ile konur. Biopsi, iğne aspirasyon biopsisi dediğimiz iğne ile hücrelerin alınarak mikroskop altında incelenmesi veya cerrahi biopsi dediğimiz tümörün tümünün veya bir kısminin çıkartılarak mikroskop altında incelenmesi şeklinde yapılır.

Biopsi sonucu kanser geldiğinde izlenen tedavi yöntemleri

Hastada kanser ile karşılaşıldığında,tümörün memedeki yeri, büyüklüğü, hücre tipi, hastamn yaşı, memesinin büyüklüğü gibi birçok faktör göz önüne alınarak tedavi planlamr. Bazı hastalarda hastanın memesi alımp,koltuk altmdaki lenf bezleri temizlenir. Bazı hastalarda ise özellikle tümör küçük iken tesbit edilebilmiş ise göğsü almaya gerek yoktur, sadece kanserli bölgenin çıkaniması ve koltuk altının temizlenmesi ve göğüse ışın tedavisi yapılması ile hasta tedavi edilebilmektedir. Cerrahi tedavi sonrası neler yapılır Cerrahi tedavi tamamlandığında hastalığın koltuk altına ve diğer dokulara yayılıp yayılmama durumuna göre ışın tedavisi,kemoterapi dediğimiz ilaç tedavisi ve hormon tedavileri yapılır.Bu tedaviler onkologlar tarafindan her hastanın hastalık durumuna göre düzenlenir.

Meme kanseri, Türkiye’de en önemli ikinci ölüm nedeni. Tek korunma yolu ise erken teşhis Meme kanseri, Türkiye’de 20 yıl önce en sık rastlanan ölüm nedenleri arasında 4. sırada yer alırdı. Bugünse bu hastalık, kalp hastalıklarından sonra ikinci en önemli ölüm nedeni oldu. Batı toplumlarında her 8 – 10 kadından birinde meme kanseri görüldüğü, Türkiye’de her yıl 8 bin kadına bu hastalığın tanısının konulduğu gerçeğinden yola çıkarak, bu haftaki Sağlık Hattı konumuzu meme kanserine ayırdık. Metropolitan Florance Nightingale Amerikan Kanser Merkezi’nden kanser konusunda Türkiye’nin önde gelen uzmanları Medikal Onkolog ve Hetomoloji Uzmanı Dr. Behnan Şahin ve Op. Dr. Murat Atay, Milliyet’in sağlık hattında, okuyucularımızın yoğun telefon trafiğini cevaplandırdı.

Üç önemli faktör

Dr. Behnan Şahin, meme kanseri ihtimalini doğuran risk faktörlerini şöyle sıraladı:

YAŞ: Yaşlandıkça meme kanseri riski artıyor. Örneğin 60 yaşından büyüklerde bu risk, 40 – 60 yaş arasına nazaran iki katına çıkıyor.

AKRABALIK: Anne tarafından yakın akrabalarda meme kanseri bulunması, bu riski artırıyor.

ÜÇÜNCÜ NEDEN: Bir memesinde kanser gelişen ve tedavi edilen bir kadının öbür memesinde de kanser oluşma riski oldukça yüksek. Bu üç önemli faktör dışında, Dr. Şahin erken yaşta adet görmenin, hiç hamile kalmamanın, otuz yaşın üzerinde doğum yapmanın ve çocuğunu emzirmemiş olmanın da meme kanseri riskini artırdığını belirtiyor. Dr. Şahin, doğum kontrol hapları ve menopoz döneminde kullanılan hormon ilaçları hakkında da, “Meme kanseri riskini artırdıkları öne sürülmüşse de, bunların hiçbiri bilimsel açıdan kanıtlanamadı” diyor.

Erken tanı

Dr. Murat Atay ise, 20 yaşın üzerindeki kadınların ayda bir kendi memelerini muayene etmelerini istiyor. Özellikle adet dönemi geçtikten sonra devam eden anormal şişlik, meme başı akıntıları ve cilt çekilmeleri gibi durumlarda kadınların hemen hekime başvurmaları gerektiğini belirten Atay, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Mamografi, memenin filminin düşük enerjili röntgen cihazıyla çekilmesi işlemidir. 40 – 50 yaş arasındaki kadınların iki yılda bir, 50 yaşın üzerindeki kadınların her yıl mamografi çektirmeleri gerekli. Eğer taramalar düzenli olarak yaptırılırsa, meme kanserinden ölüm oranı üçte bir oranında azalır.” Her yıl Türkiye’den binlerce kişi, başta kanser ve kalple ilgili tedaviler için yurt dışına gidiyor. ABD’de de en az ortalama 20 bin dolara mal olan kanser ameliyatları, geçtiğimiz günlerde hizmete giren Metropolitan Florance Nightingale Hastanesi, Amerikan Kanser Merkezi’nde sadece 3 bin 500 – 5 bin dolara yapılıyor. Tanı aşamasında, ‘telemedicine sistemiyle’ Amerika ile uydu bağlantılı olarak hastanın tıbbi değerlendirilmesi yapılıyor. Ardından gerekirse, çok daha ucuza, aynı teknik imkanlarla hasta ameliyat ediliyor.

Telemedicine sistemi, uluslarası doktorların fikirlerine danışarak hasta hakkında doğru karar verme imkanı sağlıyor. Bu sistemden faydalanmak için, önce hastanın röntgen filmleri, hasta dosya fotokopisi ve patoloji sonuçları kompüter sistemi ve uydu aracılığıyla ABD’deki merkeze gönderiliyor.

Türkiye’de ilk kez Amerikalıların ortak ve işletmecisi olduğu, şimdiye kadar 2 trilyon TL. harcanan Metropolitan Florence Nightingale Amerikan Kanser Merkezi’nin Başkanlığını, Prof. Ayten Cangır yapıyor. Yurtdışında bağlantı kurulan merkezler ise şunlar:

· Massachusetts General Hospital
· Cleveland Clinic Foundation
· John Hopkins University Hospital
· Brigham & Women’s Hospital

Mucize hap şok yarattı

Tıp dünyasında 20 yıldır kullanılan tamoksifen içerikli ilaçların, meme kanseri vakalarında sadece tümörün büyümesini değil, oluşmasını da önlediği belirlendi. Ancak mucize hapın yan etkileri, uzmanları korkutuyor. Alman Bunte dergisinin verdiği habere göre, ABD’de 13 bin kadın üzerinde yapılan deneylerde, tamoksifen içerikli hap kullanan kadınlarda göğüs kanseri riskinin yüzde 45 oranında azaldığı ortaya çıktı. Buna rağmen araştırmayı yapan uzmanlar, göğüs kanserine yol açan östrojen hormonunun hücrelere yayılmasını önleyen tamoksifenli ilaçları her kadının kullanmaması gerektiğine dikkat çekti. Tamoksifenin rahim kanseri riskini üç kat artırıcı yan etkiye sahip olduğunu belirten tıp adamları, yüksek tansiyonu bulunan kadınlara da, akciğer tıkanıklığına yol açmamak için kesinlikle tamoksifen vermiyor. Tıp adamları bu nedenle, sadece yapılan kontrollerde göğüs kanserine yakalanma olasılığı görülen kadınların ilacı kullanmasını öneriyor.

· Soru – 41 yaşındayım. Ailemde kanserli hastalar var. Ben de kansere yakalanır mıyım? Bunu nasıl takip edebilirim?
– Yanıt – Ailedeki kanserlerin bazıları kuşaktan kuşağa aktarılan ırsi tiptedir, bazıları ise değildir. Bu nedenle bir medikal onkoloji uzmanından bilgi almanız gerekiyor.

· Soru – 40 yaşındayım. Babam kanserden öldü. Mamografi çektirdim, kistik hastalık görüldü. Ben de kanser olur muyum?
– Yanıt – Yılda bir meme kontrollerinizi düzenli yaptırmalısınız. Şu anda da hemen ameliyat olmanız ve takip edilmeniz gerekiyor.

· Soru – Göğsümdeki benlerde son günlerde büyüme dikkatimi çekti. Kanser olabilir mi?
– Yanıt – Vücutta bulunan benlerdeki değişikliklerin ciddiye alınması gerekir. Bendeki çabuk büyüme, renk değişikliği, kanama ve ağrılı hale gelmesi, özellikle önem verilmesi gereken bulgulardır.

· Soru – 30 yaşındayım. Babam kalın bağırsak kanseri. Bende de olabilir mi?
– Yanıt – Ailede kalın bağırsak kanseri olduğu zaman, çocuklarda olma riski daha da yüksektir. Bu nedenle 40 yaşından sonra yıllık check – up’larınızı düzenli olarak yaptırmanız gerekiyor.

· Soru – 40 yaşındayım. Kollarımda bezeler çıkıyor. Bunlar kansere dönüşür mü?
– Yanıt – Bunları bir uzman doktora göstermelisiniz. Eğer bezelerden büyüyen ve rahatsızlık veren olursa, patolojik incelemesinin yaptırılması gerekir.

· Soru – Prostat kanseri bulaşıcı mı? Cinsi münasebetle karıma geçer mi?
– Yanıt – Bayanlarda prostat yoktur. Prostat kanseri olması mümkün değildir, ikincisi kanser bulaşıcı bir hastalık değildir.

· Soru – Daha önce karaciğer kanseri idim, tümörü aldılar ama tekrarladı. Şimdi kemoterapi görüyorum, başka yapılacak şey var mı?
– Yanıt – Tekrarlayan karaciğer tümörleri cerrahi müdahaleyle çıkarılamayacak durumda ise, maalesef kemoterapiye iyi cevap vermezler.

Op. Dr. Bülent Koç

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Kategoriler
Kadın SağlığıSağlık
Henüz Yorum Yok

Cevap bırakın

Benzer Konular