Lobotomi , zihinsel rahatsızlıkları olan hastalara uygulanan en acımasız ameliyat şekliydi. Modern tıbbın insanların ruh sağlığı üzerindeki bu tür başarılarının çok büyük olmadığı bilinmektedir. Dolayısıyla insan beyni çok karmaşık bir yapıya sahiptir ve beyni keskin bir aletle “solumak” ile ancak olumsuz sonuçlar elde edilebilir. Ne yazık ki, geçen yüzyılın “doktorları” bunu anlamakta güçlük çektiler veya başarısız deneylere son vermek istemediler. Sonuç olarak, birçok insanın sağlığı ciddi şekilde zarar gördü ve hatta hayatları kaybedildi.
Lobotomi yapılan hastaların çoğu sarsıntı geçirdi. Bazı hastalar, sadece depresyon ve derin üzüntü yaşadıkları için tıbbi yardım istediler ve bunun sonucunda ciddi beyin yaralanmaları yaşadılar.
İşte lobotomi tarihi hakkında bazı gerçekler:
1935’te Portekizli psikiyatrist-beyin cerrahı Egash Monis yeni bir deney duydu: deney laboratuvarlarından birinde şempanzenin alnı çıkarıldı ve şempanzenin davranışı değişti, böylece hayvan sakinleşti ve kolayca itaat etti. Bu deneyimden etkilenen Monish, insan beyninin ön loblarını çıkarmadan beyaz maddeyi beyinden uzaklaştırarak, bir kişinin şizofreniden ve diğer zihinsel sorunlardan ve saldırgan davranışlardan kurtulabileceği fikrini ortaya attı.
İlk lobotomi 1936’da Egash Monish’in gözetiminde yapıldı. Ameliyat sırasında hastanın kafatası diseke edilerek bir kanca geçirildi, ardından kanca döndürülerek alından “beyaz cevher” çıkarıldı. Monish bu tür yaklaşık 100 operasyon gerçekleştirdi ve kısa süre sonra gözlemlerini paylaştı. Gözlemlerine göre, hastaların 1/3’ü iyileşti, 1/3’ü sağlığına kavuştu ve geri kalanı herhangi bir olumlu değişiklik göstermedi. Bu yöntem kısa sürede diğer ülkelere de yayılmaya başladı. 1949’da Egash Monish, başarılarından dolayı kısa süre sonra Nobel Ödülü’ne layık görüldü. Nobel ödüllü ile kim tartışacak?
Monish’in keşfi birçok kişinin dikkatini çekti, ancak yöntemin en aktif destekçisi Amerikalı psikiyatrist Walter Jay Freeman’dı. Resimde Walter Freeman ve meslektaşı görülüyor. Her iki Amerikalı doktor da binlerce lobotomi ameliyatı yaptı ve lobotominin kralı olarak kabul edildi. Freeman ağrı kesici olarak elektroşok kullandı. 1945’te Freeman, lobotomide kullanılacak yeni bir yöntem keşfetti. Böylece hastaların kafatasları artık kesilmeyecekti. Bunun yerine, buz kırıcıya benzer bir alet kullanılacaktır. Cihaz, göz yuvalarından beyne yerleştirildi.
Bu tür operasyonlar beyne geri dönüşü olmayan darbeler verdi ve hastayı birçok duygudan kurtararak onu gerçek bir “robot” haline getirdi. Freeman, metodolojinin reklamını başarıyla yaptı. Hatta özel bir “lobotomobil” inşa etti ve operasyonları yürütmek için tüm ülkeyi dolaştı. Freeman, sadece minibüsünde ülkenin tüm şehirlerinde faaliyet göstermekle kalmıyor, aynı zamanda kalabalığın önünde bir gösteriye dönüştürüyor.
Lobotomi kurbanlarının çoğu kadındı
Lobotomi cerrahi aletler
Walter Jay Freeman ve Yardımcı Hekim.
Lobotamia çocuklarda da kullanıldı ve sadece nörolojik bozukluklar ve zihinsel zayıflık değil, aynı zamanda sıradan yaramazlık da ameliyat endikasyonu olarak gösterilebilir.