Kırcaalili üniversite öğrencisi fikirlerini paylaşıyor…

Plovdiv (Filibe) kentindeki “Paisiy Hilendarski” Üniversitesi’nin Kırcaali şubesinde Türkçe ve İngilizce bölümlerinde öğrenim gören Kamil Topçu, BG-TÜRK’e gönderdiği bir yazısıyla üniversitelilerin sorununu ve geleceği hakkında görüşlerini paylaşıyor. Bu yıl...

Plovdiv (Filibe) kentindeki “Paisiy Hilendarski” Üniversitesi’nin Kırcaali şubesinde Türkçe ve İngilizce bölümlerinde öğrenim gören Kamil Topçu, BG-TÜRK’e gönderdiği bir yazısıyla üniversitelilerin sorununu ve geleceği hakkında görüşlerini paylaşıyor.

Bu yıl mezun olmayı bekleyen ve gerçek hayata adım atmayı planlayan Kamil, gençlerin esas korku ve endişelerinin iş bulamama ve kendi mesleğiyle yüksek mevkilere ulaşabilme konusuyla ilgili olduğunu belirtiyor.

HERKESİN HAYALİ MESLEK SAHİBİ OLMAK

Makalesinde, üniversitenin Kırcaali şubesinden yaklaşık 80-90 öğrenci mezun olacağını kaydeden Kamil, büyük ümitlerle ve çok mücadele ederek okula kaydolan öğrencilerin umutlarının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini soruyor ve şunları ekliyor: “Herkesin hayali, okulu bitirip meslek sahibi olmaktır.”

Kamil, yazısına sorularla devam ediyor: “Acaba bulunduğumuz ülkenin hayat şartları bizim ümitlerimize cevap verebilir mi? Maalesef okuldan mezun olanlar hayal kırıklığına uğrarlar, çünkü dilediği branşta veya mesleğine göre iş bulamazlar, hatta aylarca işsiz güçsüz dolaşırlar. Bu bizim genç neslimize haksızlık değil midir?

Herşeyden önce biz gençlerin korku ve endişesi iş bulup bulamamak ve kendi mesleğimize tutunup yüksek bir mevkide bulunabilmek sorunlarıyla ilgilidir. Gençlerin büyük bir kısmı için toplum tarafından saygı görmek, aile kurmak, çocuk sahibi olmak ve onların maddi durumlarını sağlamak gibi sorunlar son derece büyük önem taşımaktadır. Bizlerin geleceği bugüne kadar yapılan mücadelelere yaşam şartlarına, toplumsal siyasal hayata, aile ve resmi olmayan ilişkilere bağlıdır.

ALACAKARANLIK BİR GELECEK

Aynı zamanda istikbalimiz belli-belirsiz, bir takım alacakaranlıklar içinde olduğundan onunla ilgili olarak atacağımız adımın olumlu sonuçları olacağına asla güvenemeyiz. Bu yüzden bir genç eğitim, öğretim, çalışma hayatında bir dizi başarısızlıklarla yüz yüze kalmış, kişisel hayatından birtakım bunalımlarla karşılaşmış ve bilinçli olarak kendisini toplum dışına iterse, bütün bu olaylar ve buhranlar şahsi geleceğinin hiç de cazip olmayan tablosunu çizmede esas nedenler olabilir.

Bu tür negatif beklentiler sonucu kişinin morali bozulur, maneviyatı kolayca kırılır ve hayatta her an hasıl olan değişikliklere adapte olma yetenekleri azalır.

Fotoğraf: Bulgarca-Türkçe bölümünde öğrenim gören 4. sınıf öğrencileri, Türkçe öğretmenleri Neziha Hasan ile birlikte.

“DÜŞSEK DE, KALKMASINI BİLMELİYİZ”

Bu seçim hakkı bizim elimizde. Buna asla izin vermemeliyiz, arkadaşlar. Düşsek de kalkıp daha hızlı, daha güçlü, daha hevesli yolumuza devam etmeliyiz. Var gücümüzle önümüze çıkan engelleri aşmalıyız.

Hayat insana çok şeyi öğretiyor. Mesela her zaman haklı olanın değil de, çoğu zaman da haksızın kazandığını görebiliyoruz. Evet, maalesef bizi üzen gerçek bu…

İKİ YOL…

Bazı insanlar istediklerine ulaşmak için yapmayacakları şerefsizlik olmadığına şahit olan dürüst insanların seçebileceği iki yol var. Biri, kendi doğrularından vazgeçip, onlar gibi olmayı seçmek, bir şeyleri hiç çaba göstermeden kazanmak sadece kendi çıkarını düşünmek, diğer insanları hiçe saymaktan geçen yol.

Seçebilecekleri diğer yol ise bu haksızlıkları görünce, kendi doğrularına daha da sıkı sarılmak, çok çalışıp dürüstçe kazanacağını ve bunun daha zevkli olacağına inanmak. Kısacası insan gibi insan olmak, insan gibi yaşamaktır…”

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Kategoriler
Bulgaristan Haberleri
Henüz Yorum Yok

Cevap bırakın

Benzer Konular