
Sefa Saygılı
Mutsuzluk yorgunluğu sendromuna daha çok kentte yaşayanlarda rastlanıyor, Belirtileri mutsuzluk, yorgunluk ve isteksizlik. Nedeni ise toplumsal dayanışma azlığı, Bu sendrom Türk toplumunda çok yaygın, çünkü Türkler mutlu olmayı bilmiyor, Mutlu olmak da yabancı dil gibi öğrenilebilir. Yeter ki gülmeyi ayıp saymayalım, Uzmanlara göre, Avrupa Birliği’ne giremeyişimiz bile Türkler için mutsuzluk kaynağıAdı, ‘Mutsuzluk Yorgunluğu Sendromu’. Özellikle büyük şehirlerde görülüyor. İnsan kendini genellikle mutsuz, yorgun ve isteksiz hissediyor. Belirtileri depresyonu andırsa da bu, bir hastalık değil. Uzmanlar, büyük şehirlerde mutsuzluk yorgunluğu sendromundan şikâyetçi olan insan sayısının yüzde 60’lara kadar çıktığını, kırsal kesimlerde ise bu sayının yüzde 20 civarında olduğunu, bu oranların da gün geçtikçe arttığını söylüyorlar. Araştırmalara göre, özellikle de Türkiye’de mutsuz ve ruh sağlığı bozuk insan sayısı giderek artıyor. Dünya toplumlarının genel eğilimlerini araştırmakta uzmanlaşan Amerikan kuruluşu Pew Araştırma Merkezi’ne (Pew Research Center) göre, Türklerin yüzde 93’ü ülkelerinin hal ve gidişinden memnun değil, çalışanların yarısından fazlası ise işlerinden hoşnutsuz olduklarını söylüyorlar.
Birçok insana göre Türk toplumunun mutsuzluğunun tek nedeni ekonomik kriz. Ancak uzmanlara göre mutsuzluğumuzun, karamsarlığımızın, hedeflerimize ulaşamamamızın, sürekli ağlamamızın, her olumlu olayda mutlaka bizi mutsuz edecek bir şeyler bulmamızın, gün geçtikçe mutsuzlaşarak ‘Mutsuzluk Yorgunluğu Sendromu’ gibi adı bile sevimsiz olan birtakım şikâyetlerle uğraşmamızın nedeni sadece ekonomik kriz değil. Peki biz neden mutsuzluğu seçiyoruz? Mutlu olacağımız her ortamdan kaçıyor, hatta boş zamanlarımızda sinemalarda acıklı filmlere giderek ağlamak için üstüne bir de para bile veriyoruz? Nedir bizi ‘Mutsuzluk Yorgunluğu Sendromu’ gibi şikâyetlere iten?