Bebeğinizin hiç tekmelemediği veya kendini herhangi bir şekilde hissettirmediği günlerden bile elinizi karnınıza koyun ve birkaç dakika bekleyin. Okşayarak, onu sevdiğinizi hissettirin, onunla konuşun.
Araştırmalar der ki, doğmamış bir çocuğa sevgi ve şefkat göstermek ve ona dünyayı anlatmak ayrı bir dünya görüşüdür. Her ne kadar yetişkin bir insanın fiziksel özellikleri bakımından henüz kendini tamamlamamışsa da, doğmamış çocukla anne arasında şimdiden bir bağlantı olduğunu reddetmek imkansızdır.
Bebek henüz doğmadan dahi annenin onunla bağ kurabildiği tartışma götürmez bir gerçek. Daha şaşırtıcı olan ise, bu bağın bebek anne karnından dış dünyaya adım attıktan sonra da devam ediyor olmasıdır. Doğmamış çocuk anneyle bağ kurduğu, dakikalara dair bir hafızaya sahip olmasa da eylemleri bilmekte ve tanımaktadır.
Bebeğinizin hiç tekmelemediği veya kendini herhangi bir şekilde hissettirmediği günlerden birinde ellerinizi karnınıza koyun ve birkaç dakika bekleyin. Herhangi bir tepki gelmezse şarkı mırıldanmaya başlayın, birkaç dakika daha devam edin.
Aniden küçük meleğinizin sizinle nasıl iletişim kurduğunu hissedip heyecanlanabilirsiniz. Ama esas şaşkınlığı, o doğduktan sonra aynı “vereceği tepkiyi” görünce yaşayacaksınız. Bu küçük deneyim bile aranızdaki bağın ne kadar kuvvetli olabildiğine dair ufak bir işarettir.
Bu annelik mucizesi, her ne kadar akıl ermez bir sır ise de, kesinlikle gerçektir.
BEBEĞİNİZLE İLETİŞİME GEÇİN
İlişki bağı, bebeğinizin doğumdan önce başlayarak ilk birkaç yılında siz ve bebeğiniz arasında gelişen derin, sona ermez bir ilişkidir. Bağlanmanın o yoğun karşılıklı etkileşimi ve ilişki ikinizi bir araya getirir ve bebeğinizin gelişimini şekillendiren eşsiz bir ilişki yaratır. Bebeğinizin ihtiyaçlarına yakın ilgi ve özen göstermeniz için sizi motive eder. Onu beslemek için gecenin bir yarısında kalkmak, bezini kontrol etmek ve farklı ağlama kalıplarının ne anlama geldiğini anlamaya çalışmak gibi.
BAĞ KURMA DOĞUMDAN ÖNCE BAŞLAR
Son üç aylık dönem boyunca bebeğiniz siz ve dış dünya hakkında bilgi toplamaya başlar. Bebeğin hareketlerini hissedebilir ve bebek de sizin sesinizi duyabilir ve stresinizi hissedebilir. Şimdi ve gelecekte ilişki bağınızın çoğunluğunu oluşturmak amacıyla sakin olmanız ve destek almanız çok önemlidir.
İLİŞKİ BAĞI NEDEN ÖNEMLİDİR
Güven bağı bebeğinize güvenmeyi, duygularını aktarmayı ve sonuç olarak diğerlerine güvenmeyi öğretir. Siz ve bebeğiniz bağ kurdukça bebeğiniz sağlıklı bir benlik bilincine sahip olmayı ve sevgi dolu, empatik bir ilişki kurmayı öğrenir.
Güvenli ilişki bağı kurma bebeğinizin beyninin etkileşim, itetişim ve ilişkilerden sorumlu bölümlerinin gelişmesini sağlar. İlişki bağınız diğerleriyle sağlıklı bir şekilde bağlantı kurma kabiliyetinin temelini oluşturacaktır.
Bebekler olumlu bir bağ geliştirdiğinde aşağıdakileri daha iyi gerçekleştirirler:
- Yakın ilişki kurabilme
- Duygusal denge sağlama
- Kendine güvenme ve kendisini sevme
- Diğerleriyle vakit geçirmekten keyif atma
- Hayal kırıklığı ve kayıplardan kurtulma
- Duygularını paylaşma ve destek arama
BEBEĞİNİZLE BAĞ KURMA SİZİN AÇINIZDAN DA ÇOK ÖNEMLİ
Doğa anneler ve bebeklerini bağ vasıtasıyla bir tür “aşk yaşama” deneyimi yaşamaya uygun olarak programlamıştır. Bebeğinizle bağ kurduğunuz andan itibaren yaşayacağınız keyif; o doğduktan sonra karşılaşacağınız uykusuzluk problemleri ve bebek bakımına ilişkin streslerden etkilenmemenize de yol açacak. Bağ kurma süreci, motivasyonunuzu sağlayacak, size enerji verecek ve mutlu hissetmenize yol açacak otan endorfin hormonunu salgılamanızı sağlar. Bebeğinizle güven bağı kurmanız doğumdan önce biraz çaba gerektirecektir fakat ödülü her ikiniz için de muhteşem olacaktır. Bebeğinizle bağ kurma süreci, kendinize dikkat etmenizle başlar.
Bebeklerin bağ kurabilmek için sakin ortamlara ihtiyacı vardır, tıpkı sizin gibi. Ne kadar zor olsa da, bu bağın ve ilişkinin kurulabilmesi için kendinize dikkat etmeniz hayati önem taşır.
Uykunuzu almaya çalışın. Uykusuzluk sizi aksi, bitkin ve sinirli hale getirebilir. Bu da gereken sakin ortamın oluşmasını engelleyecektir. Uykunuzu mümkün olduğu kadar almaya ve dinlenmeye çalışın.
Ev işleri için destek isteyin. Özellikle hamileliğin son haftalarında eşiniz, aileniz veya hatta arkadaşlarınızdan ev işleri için destek almanız gerekecektir.
Kendinize ait boş vakitler planlayın. Hamilelik oldukça talepkar bir süreçtir ve kendinize ait boş vakitler planlamak sizi rahatlatacaktır. Yürüyüş, yoga sınıfı veya hoşlandığınız herhangi bir aktivite enerjinizi yemlemenize yardımcı olacaktır.
STRESLİ ANLARDA KENDİNİZİ SAKİNLEŞTİRMENİN YOLLARINI BULMALISINIZ
Bebekler bu süreçte sizinle sözlü veya görsel iletişim kuramadığından, gerginlik veya strese çok duyarlı olacaklardır. Bebeklerin sakinleşmek için dışarıdan yardıma ihtiyacı olacaktır ki bunun tek yolu sizin kendinizi sakinleştirmenizdir. Fakat endişeli bir anne adayı bebeğinin stresine stres katar ve onu daha huzursuz kılar. Eğer mümkünse, stresli olduğunuzda, kendinizi rahatlatmanın yollarını bulmaya çalışmalısınız.
Derin bir nefes alın. Bu elinizde ki işin birkaç dakika daha gecikmesi anlamına gelebilir fakat hiçbir şey siz ve bebeğinizin huzurundan daha önemli olamaz.
Takım çalışması yapın. Her şeyin üstesinden tek başınıza gelebileceğinizi zannetmeyin. Eşiniz, arkadaşlarınız, aile üyelerinizle konuşarak veya sadece sohbet ederek dahi kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.
Yürüyüşe çıkın. Temiz hava ve mekan değişikliği siz ve bebeğiniz için çok büyük fark yaratabilir. Özellikle stresli zamanlarda mekan değişikliğine gitmeyi deneyin ve bunun sakinleşmenize yardımcı olup olmadığına dikkat edin.