Antalya’da devam eden İkinci Uluslararası Üreme Sağlığı Kongresi’ne katılan Prof. Dr. Morris Notelovitz “her kadının menopoz dönemi aynı değildir” dedi.
Dr. Notelavitz son 20 yılda yapılan araştırmalarda menopoz döneminde uygulanan ilaç tedavisi ile kadınlarda kanser riskinin önlendiğini, ancak her kadının bu dönemi farklı geçirdiğini ve herkese aynı yöntemi uygulamanın yanlış olduğunu vurguladı.
Amerika Birleşik Devletleri Menopoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Morris Notelovitz, insanların parmak izlerinin aynı olmadığı gibi, kadınların da menopoz dönemlerinin aynı olmadığını, bu yüzden kişiye özel tedavi sistemi uygulanması gerektiğini söyledi.
Antalya’nın Göynük Beldesi’nde 3 gündür devam eden “2. Uluslararası Üreme Sağlığı Kongresi“ne katılan Prof. Dr. Morris Notelovitz, kadınların menopoz döneminin aynı olmadığını, burada doktorun teşhis ve tedavisinin önemli olduğuna dikkati çekti. Notelovitz, “Son 20 yıllık uygulamalarda, menopoz döneminde alınan ilaçlarla kadınların kanser riskinin önlenebildiğini gördük. Ancak, son zamanlarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki, her kadının menopoz dönemi aynı değildir. Her kadının ilaçla tedavisine gerek olmadığı gibi, kişiye en az ilaç verilerek de riskler minimum seviyesine düşürülebilir” dedi.
Notelovitz, kadınların doktora sadece sıkıntıları olduğu zaman gittiğini ve ateşi olduğunda alınan ilaç ile iyileştiği takdirde tedavisini kestiğine dikkati çekerek, şunları söyledi: “Kadınlar ilaç kullandıkları zaman kanser olma korkusu yaşıyorlar. Bin kadın arasında bir araştırma yapıldı. 50 yaşından sonra 10 yıl boyunca hiç ilaç kullanmayan bin kadından 60’ı meme kanseri oluyor. Eğer bu kadınlar ilaç kullanırlarsa 5 yıl sonra 62’si, 10 yıl sonra ise 69’u meme kanseri olabiliyor. Yani ilaç kullanan ile kullanmayan arasında binde 9’luk bir fark var. Ancak meme kanserinden ölüm riski ilaç kullanmayanlarda çok fazladır.”
Bunama artıyor
Kadınların yaşam süresinin uzadığını da kaydeden Prof. Dr. Morris Notelovitz, yaş ortalamasının özellikle Avrupa’da 80’e çıktığını, bunun da kadınlarda kendini tanımama, her şeyi unutma, çevreyi bilmeme gibi erken bunama sorununu ortaya çıkardığını anlattı.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Timur Gürgan, üniversite bünyesinde 2 yıldır “Erişkin kadın teşhis ve tedavi merkezi” kurulması için çalışmalar yaptıklarını, Prof. Dr. Morris Notelovitz’un katkılarıyla bu merkezin bu yıl içinde açılacağına işaret ederek, şunları söyledi: “Bu merkezde bazı kadın hastalıkları menopoz öncesi teşhis edilmektedir. Kadınların durumu her yıl ortaya konularak uygulanacak tedavi sistemi belirleniyor. Buna göre ilaçla tedavi yapılmaktadır. Türkiye’de ilk kez kurulacak bu merkez, ABD ve Avrupa’da bir süredir çalışmalarını sürdürmektedir. Yani bu merkezde kişiye özel teşhis ve tedavi uygulanmaktadır. Burada eşleri ile kadınların hastalığının teşhis ve tedavi planlaması yapılacaktır. Yapılan çalışmalar kadınların kanser korkusunu azalttığı gibi, menopoz döneminin daha sorunsuz geçmesini sağlayacaktır.”
