Merhaba arkadaşlar. Ben çok genç olmama karşın ve kendi kendime üç binden fazla bilimsel bilim aracı tasarladım. Demek ki, biraz dikkat ederseniz herkes bunu yapabilir. Bu yazıda bilim nedir, bilimin önemli konularını ve aynı zamanda yıllardır soru olan sorulara kısa ve topluca cevaplar verdim. Bunlara inanmak veya da inanmamak sizin kendi sorunluluğunuz.
Kuantum
Bir fizik ve felsefe. Fizik olanı madde altı parçacıkların uzayda hızla yer değiştirmesi ve olabilecek olasılıkların milyonlarca olabileceğini iddia ediyor. Mesela bir kutuya bir kedi koydunuz ve kutuya pompalı tüfekle ateş ettiğiniz zaman kedi patlıyor ve parça parça ölüyor. Ama etmediğiniz zaman yaşıyor. Felsefe olanında ise “İyilik yapan iyilik eder” gibi bir felsefe var.
Kara delikler
Uzayımızdaki ‘kara delik’ denen çukurlar aslına bakarsanız yeşil ve lacivert renklerindedir. Ama güneşe çok uzak olmalarından dolayı buradan simsiyah görünürler. Tekerlekli robotunda oturan Stephan Howking gibi ‘üstat’lar(!!!!!) bunu anlayasıya atı alan aya çıkar ve de geri gelir. Bir süpernova kendinden daha küçük bir hipernovayla çarpışırsa kara delik oluşur, bunun tam tersi olursa kara dağ oluşabilir.
Aya harbiden gidildi mi?
Amerika son yıllarda bunu sık sık iddia ediyor ve ‘gelin tartışalım’ çağrılarımızı bile cevaplamıyor. Bana göre bu durum son derece yanlıştır ve kimse inanmasın. Çünkü neden olduğunu kanıtladığım şunlar. 1: Fotoğraflarda Amerikan bayrağının gölgesi aya düşüyor. Ama oysa ki ayda yerçekimi yoktur. 2: Bilimsel hesaplara göre aya gitmeye imkân ve mantık bulunamaz. Sitemde her şeyi detaylarıyla da anlattım. Meraklı olan gider ve okur.
DNA
Nükleer genlerimiz… Genleri, bize ana-baba-veya amca-halamızdan geçen küçük kod yazılımları olarak varsayabiliriz. Bunlar insanın genç mi, yaşlı mı veya zenci mi, Türk mü olacağını benimseyen hücrelerdir. Ben kendi kolumdan akıttığım DNA’mı büyüteçte incelediğim zaman yakışıklı ama herkese de saygılı, atletik olduğumu şap diye gördüm. Darısı buna milyon dolarlar harcayan ‘bilim’(!!!!!) adamlarının başına.
Küresel ısınma
Elma, top, balon gibisine yuvarlak cisimlere ‘Küresel’ denir. Böyle dünya gibi kürelere belli bir noktadan ısı tutarsak, yüzeye değen yeri yanar, kararır. Ve içine girer. Ve bütün fazla ısı çevreye yayılarak önüne geleni tutuşturur ve kavurur. Barajlar boşalır. Dünya üzerindeki egzoz gazları da yanınca hesaplarıma göre bin-dört bin yıl arasında koca gezegenimiz roket gibi patlayacaktır.
Işınlanma
Filmlerde ve kitaplarda okuduğumuz ışınlanma, bir insan ya da maddenin moleküllerini çözerek başka bir aracın içinde tekrardan birleştirmesidir. Bunun hâlâ daha olamamasının nedeni de çok güçlü, mesela 10 bin voltluk bir ışık kaynağı lazımdır. Bu bulunamadığı için kimse ışınlanamaz. Ama bakın ben ışınlama yerine buharlama yapabiliyorum. İnsanın hücrelerini yeterince buharlaştırır ve uzaktaki bir ketılın içinden sağ salim çıkartabilirsiniz. Ben bunu arkadaşım Berk’e yaptım. Yemin ederim ki yaptım. Bize gelen gözüyle görebilir.
Jinekoloji
Deprem bilimi de denebilir. Yeryüzü kabuğundaki taşların birbirine sürtünmesi ve çıkan sallantının her şeyi sallamasına deprem dendiğini biliyoruz herhalde ki. Modern bilim depremi önceden bilemese de bir kaba su koymak ve köpek havlaması yüzyıllardır kullanılmaktadır. Ama köpeği su dolu kaba koyarak depremi bilmek benim bulduğum bir şekildir. İsteyene ispatlamaya da sonuna kadar razıyım.
Yer çekimi mi suyun kaldırma kuvveti mi?
Yer çeker ve su kaldırıyorsa mesela bir denizde yer itiyor ve dalgalar kaldırıyorsa, denize giren bir insan havaya mı fırlamalı? Gerçekten hayır! Çünkü yer çekimi suda daha azdır. Böylece dünyamızdan uzaya su damlardı eğer yer çekimi çekmeseydi. İşte bunu suyun hem yukarı hem aşağı kaldırma (itme) kuvvetine borçluyuz. Su karayı iter ve kara suyu çeker. Ve de dünyamızın suları uzaya akmaz.
Besin zinciri
Bunu uzun sözlerle anlatmak zor olduğu için kendi çizdiğim grafikle ana hatlarını görelim. Zaten besin zinciri sadece ana hatlardan oluşmaktadır.
İnsan beyni nasıl çalışıyor?
İnsan beyni loblardan oluşur. Yani affedersiniz ama beynimiz g*tümüzle aynı yapıdan meydana gelir. O zaman biri düşünürken öteki neden düşünemiyor? Güzel soru. Cevabı da gözlerimiz. Evet “Gözler kalbin aynasıdır” derler ama gözler beynimizin aynasıdır. Mesela diyelim ki ben Merve’nin geldiğini gördüm. Ve görmeseydim hiçbir şey düşünebilir miydim?? Demek ki göz beynin kalbidir. Kalp de vücudun beynidir.
Evrim
Böyle bir saçmalık olamaz. Bir canlı popülasyonunun genetik kompozisyonunun rastgele mutasyonlar yoluyla zamanla değişmesi, genlerdeki mutasyonlar, göçler veya çeşitli türler arasında yatay gen aktarımları sonucu türün bireylerinde yeni veya değişmiş özelliklerin (varyasyonların) ortaya çıkması veya hayvanlar, bitkiler ve dünyadaki diğer tüm canlıların kökeninin kendilerinden önce yaşamış türlere dayanması ve ayırt edilebilir farklılıkların başarılı nesillerde meydana gelmiş genetik değişikliklerin bir sonucu olması size mantıklı geliyor mu Allah aşkına? ;))))
Mithat Çili kimdir?
1998’de Ankara’da doğdu. Fen dersine yatkınlığı daha ilkokulda belli olmasına rağmen, hoyrat babasının inadı yüzünden endüstri meslek lisesine verildi. 118’incilikle bitirdiği lisenin ardından üniversite sınavına hazırlanmak ve bilimsel araştırmalarına yoğunlaşmak için kendisini nadasa bıraktı. BUBİTAK (Bağımsız Bilim Tetkik ve Araştırma Kurumu) ile GEBİLİBİLİ (Genç Bilimadamı ve Bilimkadınları Derneği) kurucu üyesidir.