Kimileri anneliği daha rahme düştüğü an hisseder, kimileri de bebeğini kucağına aldığı anda. Ben çok şanslıyım bebeğim içimde büyümekte ve ben ona, daha görmeden aşığım.
Yıllar sonra birbirini bulan kalabalık bir grup olarak buluşmaya karar vermiştik. Eşimle o buluşmada, okul yıllarından tanıdığımız ortak bir arkadaşımız sayesinde tanıştık ve evlendik. Fazla geç kalmadan, en fazla bir sene sonra çocuk istiyordum. Doktorum altı ay beklememi söyledi. Aradan altı ay geçtikten sonra ilk denemede hamile kaldım. Hamile kaldığımı da şans eseri öğrendim, bir gecikmem olmamıştı. Periyodik jinekolojik muayeneme gittim. Bir şey gözükmediği halde doktorum kan testi yapmak istedi. Kabul ettim fakat bir yandan da diyorum ki: “Anne olan hisseder, ben kesinlikle hamile değilim.” Bir süre sonra, hemşire test sonucunun pozitif olduğunu söylediğinde şok oldum, ağlaya ağlaya eşimi aradım. O da:” Niye ağlıyorsun deli kız, bu başımıza gelen en güzel şey, ağlama.” dedi. Bizden güzel haber bekleyen aile fertlerini aramaya gelmişti sıra. Telefonda karşılıklı kahkahalar atıyor, bir taraftan da ağlaşıyorduk, ilk başta annemin doktoruna gidiyordum, ama orası çok uzak olduğu için başka bir hastaneye geçtim. Buradaki doktoru gerçekten çok sevmiştim. Samimi biriydi ama normal doğuma bakışı bana biraz negatif geldi. Daha sonra eşimle beraber yaptığımız araştırmalar sonucu, arkadaşımızın da tavsiyesiyle başka bir doktor bulduk. Bana hemen: “Normal doğum istiyoruz değil mi?” diye sordu.” işte nihayet benim gibi düşünen biri çıktı.” dedim. Doktorumun benle ilgilenmesi, yaklaşımı, her şeyi çok iyi ve rahatlatıcı. Aklıma takılan her şeyi sorabiliyorum. Bilgi sahibi oldukça da kendimi daha rahat ve güvende hissediyorum. Bebeğimi ııltrasonda gördüğüm an inanılmaz bir heyecan yaşadım. Tarifi imkansız bir duyguydu bu. Sekizinci haftada, onun ilk kalp atışlarını duyduğum an gözyaşlarımı tutamadım. Şu anda hamileliğimin on altıncı haftasındayım. Hamileliğimin ilk bir ayında çok sık sabah bulantıları yaşadım. Kokulara karşı aşırı hassaslaştım. Bazı yemek kokuları ya da yoğun parfüm kokuları midemin bulanmasına neden oluyordu ama bu ay mide bulantısı şikayetlerim geçti. O yüzden daha rahatım. Bu aralar çok fazla tatlı aşeriyorum. Hatta sabah kalkar kalkmaz tatlıya saldırıyorum diyebilirim.
Ama olabildiğince sağlıklı beslenmeye de çalışıyorum. Sebze ve meyve ağırlıklı yemeye çalışıyorum. Genellikle balık tüketiyorum. Beyin gelişimine çok faydalı olduğundan ceviz, fındık, badem gibi
yemişler yiyip taze meyve suları içiyorum. Her gün muz yiyorum Süt, yumurta, meyve, sebze gibi gıdaların organik olmasına dikkat ediyorum. Çok fazla kilo almaktan korkuyorum. Şimdiye kadar sadece 3 kilo aldım. Hamile kalmadan önce sigara içiyordum ama hamile kaldığımı öğrendikten sonra bu alışkanlığıma son verdim, işimden ayrıldım. Bu yüzden kendime daha çok vakit ayırabiliyorum. Yüzmeye gidiyorum. Bol bol yürüyüşler yapıyorum, kitap okuyorum, film izliyorum, bahçede çiçeklerimle uğraşıyorum ve vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. Duygularımda hormonlarımdan dolayı değişiklikler oldu. Çok fazla duygusallaştım. Film izlerken, karşılaştığım bir olay karşısında, hatta reklamlarda bile bazen ağlıyorum. Çocuk sahibi olmayı çok istediğim için çocuk bakımı ile ilgili kitapları hamile kalmadan önce almıştım ve okumuştum. Anne olan arkadaşlarımın bilgilerini ve tavsiyelerini alıyorum. Onların bebekleriyle vakit geçiriyorum. Bir arkadaşımın dört tane erkek çocuğu var. Onun ev düzeni, çocukların kendi kendine yarattığı oyun alanı ve orada düşe kalka her şeyi öğrenmeleri, en önemlisi ağlayarak değil, rica ederek istemeyi agitti. Düşe kalka ama ders alarak hayattan bir şeyler öğrenmek. Bu gördüklerim benim için güzel birer tecrübe. Bende çocuğuma bunları vermek istiyorum.
Tabii alanını en kullanışlı hale getirdikten sonra söylüyorum bunu. Onu özgür bırakmak istiyorum. Evdeki her şeyi elleyerek, koklayarak tanımasını istiyorum. Şimdiden önlemlerimiz almaya başladık. Dolaplara kilit koyduk, prizleri kapattık. Eskiden hayran olarak aldığım tasarım aksesuarların ve mobilyaların bebek doğduktan sonra önemi kalmayacak, ihtiyacımız olan gerekti şeyleri almaya başladık ama cinsiyeti belli olmadığı içirı henüz bebek kıyafetleri alamıyoruz. Bir ay sonra cinsiyeti belli olacak. Kızım ya da oğlum olsun diye herhangi bir ayrımcılık yapmıyorum. Ama oğlum olacağını hissediyorum. Tabii en önemlisi sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi… Eşimle beraber aklımızda birkaç isim var. Erkek olursa Gökhan kız olursa Lale ismini koymayı düşünüyoruz. Tabii doğuma daha çok var o zamana kadar fikrimiz değişebilir. Hamilelik çok uzun ve güzel bir süreç… Umarım isteyen herkes bu süreci yaşayıp anne olabilir. Bizde eşimle beraber, geriye kalan zamanın çabuk geçmesini ve bebeğimize sağlıklı bir şekilde kavuşmayı istiyoruz.
Burçin AKINSEL
Ev Hanımı