Tekrarlayan düşük ne demek?
Gebeliğin 20. haftasından önce olan tüm gebelik sonlanmalarına düşük denir. Düşük yapma riski anne yaşı ile beraber artıyor. Tüm gebeliklerin yaklaşık % 13’ü düşükle sonlanabiliyor. İkinci kez ardışık düşük yapma riski ise sadece % 1 kadar artıyor. Ancak iki kez düşük yaptıktan sonra üçüncü kez düşük yapma olasılığı belirgin bir şekilde artıyor ve yüzde 35 ile yüzde 40 arasında değişiyor ve her düşükten sora bu oran artmaya devam ediyor. Sonuç olarak 3 ve daha fazla düşük yapmış vakalara tekrarlayan gebelik kayıpları diyoruz ve tüm gebeliklerin yüzde 2 ile yüzde 5’i arasında izleniyor.
Tekrarlayan düşüklerin nedenleri ne olabilir?
Zaten bu tespit edilebildiğinde çoğu zaman bir çözümü var demektir. Eskiden tekrarlayan gebelik kayıplarının nedeni tam açıklanamıyordu. Son zamanlarda yapılan çalışmalar bu konuyla ilgili yeni gelişmeler ortaya çıkarmıştır. Sonuç olarak; tekrarlayan gebelik kayıpları bebeğe veya rahime bağlı problemler sonucu ortaya çıkıyor. Bebeğe bağlı problemler genellikle kromozomal bozukluklardan ortaya çıkar. Kromozomal veya genetik olarak düzgün yapıya sahip olmayan bebeklerde tekrarlayan düşük oranı daha fazladır.
PGT İLE SAĞLIKLI EMBRİYO ELDE EDİYORUZ
Bu durumda ne yapıyorsunuz?
Sağlıklı embriyo sağlıklı gebelik demektir. Kromozomal veya genetik bozukluk saptanması halinde, tüp bebek yöntemi ile elde ettiğimiz embriyolarımıza, rahme transfer etmeden önce Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) yapıyoruz. Sağlıklı embriyolar seçerek transfer ediyoruz.
Gebelik şansı önemli ölçüde artar. PGT zorunlu olmadığı gibi, keyfi bir uygulama da değildir.
Başka hangi durumlarda PGT uygulanır?
İleri anne yaşı, gebe kalmada tekrarlayan başarısızlık, tekrarlayan düşükler, anne-babada karyotipik bozukluk, kromozom anomalili gebelik geçmişi, non-obstructive (testis kanalcıklarının tıkanıklığına bağlı olmayan) azospermi (menide hiç spermi olmayan erkeklerde) hastalarında da preimplantasyon genetik tanı uyguluyoruz.
Miyom veya polip gibi problemler de tekrarlayan düşüklere neden olabilir mi?
Rahme bağlı problemler ise; anatomik , hormonal, mikrobiyolojik ve immünolojik bozukluklar olabilir. Bu rahim problemleri, genellikle gebe kalmaktan ziyade gebeliğin devam ettirilmesinde sorun oluşturuyor. Bu hastalarda miyom, polip ve doğuştan rahim problemleri mevcut olabiliyor. Bu hastalarda adet kanamalarının miktarında azlık veya tam tersi fazlalık söz konusu olabilir ya da hiç şikayet olmayabilir. Miyom veya poliplerden sorun yaşatacağını düşündüklerimizi, tüp bebek tedavisinden önce laparoskopi veya histereskopi ile alıyoruz.
YAPIŞIKLIKLAR DA GEBELİĞİ ENGELLER
Başka hangi problemler düşüğe neden olabilir?
Rahim içi yapışıklıklar da gebeliğe engel teşkil edebiliyor. Genellikle enfeksiyonlar sonrası (en sıklıkla tüberküloz) ya da kürtaj gibi rahim içine yönelik cerrahi müdahaleler sonrası gelişebiliyor. Bu sebeple ilk görüşme sırasında; varsa daha önceki gebelikler ile düşükler ve geçirilmiş kürtaj, parça kalması ve hatta spiral kullanımı da mutlaka sorgulanır. Ultrasonografik takiplerde, endometriumun yeterli kalınlığa ulaşmıyorsa, geçmişinde bu gibi durumların olduğu hastalarımızda rahim içi yapışıklık yönünde şüphe uyanmalıdır. Yine, histeroskopi ile yapışıklıkları tedavi ederiz.
Doğuştan rahim problemleri de düşüğe neden olabilir mi?
Doğuştan rahim problemleri de infertil grupta karşımıza çıkıyor. En sık görülenlerden birisi rahimde septum yani perde olmasıdır. Bu durumda, gebe kalamama ve tekrarlayan düşük yapma gibi sorunlar sık karşımıza çıkar. Histeroskopi ile perdeyi çıkarırız. Bazı kadınlarda da uterus didelfis denilen çift rahim olabilir. Bu durum tesadüfen değerlendirme sırasında muayene, ultrason ve rahim filmi ile ortaya konabilir. Gebe kalamama sebebi değildir. Uterus unikornus denilen tek boynuzlu rahim olması durumunda da gebe kalamama, düşük yapma ve erken doğum söz konusu olabilir. Uterus bikornus denilen çift boynuzlu rahim anomalisinde gebe kalamama durumundan ziyade erken doğum söz konusu olabilir. Çift rahim, tek ve çift boynuzlu uterus durumlarında cerrahi düzeltme gerekli değildir, direkt tüp bebek tedavisine geçilebilir.
Hormonal sebepler de tekrarlayan düşüklere neden olabilir mi?
Kesinlikle. Prolaktin, tiroid, estrojen gibi hormonların fazlalığı veya azlığı da düşüğe neden olabilir. Bazen bir şeker problemi bile düşük nedenidir. Şekerin tedavi edilmesi ile hastanın gebelik şansı artar.
Bağışıklık sisteminde olan bazı problemler de tekrarlayan gebelik kayıplarının nedenidir. Bağışıklık sistemi bebeği yabancı madde gibi algılar ve ona karşı antikor geliştirerek vücuttan atılmasına yol açar. Bu bozukluklar içerisine, pıhtılaşma faktörlerinde olan problemler rol oynamaktadır. Bu nedenle tekrarlanan gebelik kayıplarından sorumlu sistemlerin taranması gerekir. Eğer tanı doğru konursa, çözüm de yüz güldürücü olacaktır.
Bebek sahibi olmaya karar veren bir çift hemen gebelik elde edemiyorsa ne yapacak?
Hemen “kısırlık” problemi yaşıyoruz diye panik olmayacak! Yapılan ilk vajinal muayenede çok basit bir polipe rastlanır, o alınır ve gebe kalabilir. Ya da tüplere bakmak için yapılan rahim filminde kanallar açılır gebe kalır. Detaylı inceleme amaçlı yapılan laparoskopi sonrası gebelik elde edilebilir. Erkek için bir testis biyopsisi ile tıkanıklık varsa bakılır, tıkanıklık giderilirse sperm elde edilir ve çift gebelik şansını yakalar. Yani çok basit bir tetkik ve tedaviyle çift bebek sahibi olma şansını yakalayabilir.
TANISAL AMAÇLI HİSTEROSKOPİ, TEDAVİ DE EDEBİLİR
Tanısal amaçlı yaptığınız histeroskopi nedir?
Histeroskopi denilen ince ışıklı bir aletle rahim içine girilerek rahim içinin görüntülenmesidir. Histeroskopi ile varsa patolojilere aynı seansta cerrahi olarak müdahale edilir. Histeroskopi işlemi ile polip ve miyomlar alınabilmekte, yapışıklıklar ve perde açılabilmektedir. Histeroskopi işleminde hasta yatar pozisyonda spekulum takılır ve rahim ağzı batikon ile temizlendikten sonra kalem inceliğinde bir optik cihaz olan histeroskop rahim ağzından içeriye yerleştirilir ve rahim ile tüplerin rahime birleştiği noktalar görüntülenir. Görüntünün net olması için rahim içi sıvı ya da karbondioksit gazı ile şişirilir. Histeroskopi işlemi tanısal amaçla yapılıyorsa yani sadece herhangi bir patoloji var mı diye rahim içerisi gözlenecekse lokal anestezi yapılabilir. Eğer tanısal histeroskopi sırasında miyop, polip veya yapışıklık varsa, bir takım aletler (makas, biyopsi aletleri) histeroskopun bir kanalından geçirilerek aynı seansta tedavi amaçlı müdahale edilebilir.
Tekrarlanan tüp bebek uygulamalarından sonuç alınamıyorsa çift için başka neler yapılabilir?
Bu çiftlerde uygulanacak tedavi seçenekleri arasında; Preimplantasyon Genetik Tanı(PGT), blastosist” yani 5. gün transferi, metabolomiks gibi yöntemler uygulanabilir. Burada önemli olan nokta; çiftin hangi tedavi seçeneğinden fayda göreceğini doğru belirlemek ve ona yönelmektedir.”