Forbes’a göre 2023’te trend olacak 10 teknoloji, önümüzdeki yıllarda gelişimin temelini oluşturabilir.

2022 yılı da dahil olmak üzere son yıllarda özellikle yapay zeka alanında önemli gelişmeler yaşanıyor. Bilgi işlem gücündeki üstel büyüme ve yeni araştırmalar, teknolojinin ilerlemesini hızlandırıyor. Forbes’a göre 2023’ün yapay zeka alanında daha fazla ilerleme kaydetmesi bekleniyor ve çeşitli kuruluşlar artık yapay zeka sistemlerine daha fazla yönelecek.

HardwareHaber’de yer alan detaylara göre yapay zekanın yanı sıra metaverse ve web3 konusunda da gelişmeler olması bekleniyor. Merkezi olmayan verilerin blockchain ile buluşması web3’ü bir sonraki aşamaya taşıyacak olsa da meta evren hızla gelişmeyi ve ciddi bir ekonomik ekosistem haline gelmeyi hedefliyor.

“Forbes”ta yayınlanan bir makaleye göre 2023 yılında yapay zeka kullanımı önemli ölçüde artacak ve yaygınlaşacak. AI, herhangi bir işletme için daha akıllı ürün ve hizmetlerin oluşturulmasına katkıda bulunacak olsa da, bunun perakende pazarında zaten gerçekleştiğine dikkat çekiliyor.

2023’te yapay zeka destekli algoritmalar tarafından önerilen ürünlerin geliştirilmesinin yanı sıra temassız, otonom alışveriş ve teslimat trend olacak. Mal ve hizmet ödemelerinin kolaylaşması, stok yönetiminin yapay zeka ile kolaylaşması bekleniyor. 2023 yılında online alışveriş ve mağaza içi teslim alma süreçlerinin (BOPIS, BOPAC, BORIS) yaygınlaşacağı ve otonom teslimat girişimlerinde artış olacağı söyleniyor.

Uzmanlar, metaverse’nin 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 5 trilyon dolar katkıda bulunacağını tahmin ediyor. 2023 yılının önümüzdeki on yıllık süreci belirleyen kilit yıl olacağı vurgulanıyor. Metaverse ile Artırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR) teknolojilerindeki geliştirme hızı doğrudan artacaktır.

Bu teknolojiler şirket toplantılarında kullanılacak ve çalışanlar evlerinden sanal paylaşımlı bir dünyaya girerek toplantı yapabilecekler. Bu alanda yatırımlar yapılıyor ve artması bekleniyor. Danışmanlık devi Accenture, zaten Nth Floor adlı bir metaverse ortamı yarattı. Bu sanal dünya, gerçek dünyadaki Accenture ofislerinin kopyalarını içerir, böylece yeni işe alınanlar ve mevcut çalışanlar fiziksel bir ofiste bulunmadan İK ihtiyaçlarını karşılayabilirler.

Şirketler daha merkezi olmayan ürün ve hizmetler ürettikçe Blockchain teknolojisi 2023’te önemli ölçüde gelişecek. Örneğin, şu anda her şeyi bulutta saklıyoruz, ancak veri depolamayı merkezileştirmez ve bu verileri blockchain kullanarak şifrelemezsek, verilerimiz yalnızca daha güvenli olmakla kalmayacak, aynı zamanda bunlara erişmek ve analiz etmek için yenilikçi yollara sahip olacağız. Uçucu olmayan tokenler (NFT’ler) yeni yılda daha kullanışlı ve pratik hale gelecek. Örneğin, konserler için NFT biletleri avantajlarla satışa sunulacak. Forbes’a göre, “NFT’ler, satın aldığımız birçok dijital ürün ve hizmetle etkileşim kurmak için kullandığımız anahtarlar olabilir veya diğer taraflarla imzaladığımız sözleşmeleri temsil edebilir.”

Dijital ve fiziksel dünyalar arasındaki köprünün ortaya çıktığını şimdiden görüyoruz ve bu eğilim 2023’te de devam edecek. Bu kombinasyon iki bileşenden oluşur: dijital ikiz teknolojisi ve 3D baskı. Dijital ikizler, güvenli bir dijital ortamda yeni fikirleri test etmek için kullanılabilecek gerçek dünyadaki süreçlerin, operasyonların veya ürünlerin sanal simülasyonları olarak tanımlanabilir. 2023’te fabrikalardan makinelere, arabalara ve hassas sağlık hizmetlerine kadar her şeyde daha fazla dijital ikiz göreceğimiz söyleniyor.

Bu alandaki en büyük örnek aslında Formula 1 takımlarıdır. F1 ekipleri hem fiziksel bir otomobil hem de otomobilin dijital ikizini oluşturuyor ve tüm testleri dijital ortamda gerçekleştiriyor. Bu da çok yüksek bir zaman ve maliyet avantajı sağlar.

Gelecek senaryolarında malzemeleri, bitkileri ve hatta insanları düzenleyebileceğimiz ve değiştirebileceğimiz bir dünyada yaşayacağımız belirtiliyor. 2023 yılında özellikle nanoteknoloji alanında gelişmelere tanık olacağımız aktarılıyor. Öte yandan birkaç yıldır piyasada olan CRISPR-Cas9’un kullanımının yaygınlaşacağı ve gen düzenlemenin yaygınlaşacağı vurgulanıyor. Gen düzenleme, DNA mutasyonlarını düzeltmek, gıda alerjilerini çözmek, ürünlerin sağlığını iyileştirmek ve hatta göz ve saç rengi gibi insan özelliklerini düzeltmek için kullanılabilir.

Şu anda büyük ölçekli kuantum hesaplamayı geliştirmek için dünya çapında bir yarış var. Bilgiyi işlemenin ve depolamanın yeni yollarını oluşturmak için atom altı parçacıkları kullanarak, kuantum hesaplama, günümüzde mevcut olan en hızlı geleneksel işlemcilerden trilyon kat daha hızlı çalışabilen bilgisayarları mümkün kılabilir.

Kuantum hesaplamanın potansiyel bir tehlikesi, mevcut şifreleme uygulamalarımızı işe yaramaz hale getirmesidir. Bu nedenle, kuantum hesaplamada güçlü olan herhangi bir ülke, diğer ulusların, işletmelerin, güvenlik sistemlerinin ve daha fazlasının şifresini çözebilir. 2023’te ABD, İngiltere, Çin ve Rusya gibi ülkelerin ortaya çıkan kuantum hesaplama teknolojisine para akıtmasını yakından izlemek bir trend.

Şu anda dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri iklim krizi, diğeri ise karbon emisyonlarını sınırlamak. 2023 yılında, sıfıra yakın sera gazı emisyonu üreten yeni bir enerji kaynağı olan yeşil hidrojen ile ilerlemenin devam etmesi bekleniyor. Avrupa’nın en büyük enerji şirketleri olan Shell ve RWE bu alanda ciddi yatırımlar yaptı.

Hidrojenin yanı sıra güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji alanlarında da hızlı ilerlemeler göreceğiz.

2023’te robotların görünüş ve yetenekler açısından daha insansı olacağı düşünülüyor. Bu tür insansı robotlar, gerçek dünyadaki hizmet endüstrilerinde kullanılmaya başlayacak. Buna oteller ve sağlık sektörü de dahildir. Ayrıca üretim ve lojistikte insan-robot işbirliğini daha sık görmeye başlayabiliriz.

Tesla’nın Optimus robotunun ise ancak 3-5 yıl sonra bu alanda kullanılacağı aktarılıyor. Öte yandan Tesla’nın insansı hizmet robotunun rekabette yalnız kalacağını düşünmek de yanlış olur. 2023’te daha fazla yatırım ve geliştirme faaliyeti görecek ve duyacağız.

İş dünyası liderleri, özellikle teslimat ve lojistik alanlarında otonom sistemler oluşturma konusunda ilerleme kaydetmeye muhtemelen devam edecek. Birçok fabrika ve depo halihazırda kısmen veya tamamen otonomdur. 2023’te daha fazla sürücüsüz araba, gemi ve teslimat robotu göreceğiz.

İngiliz çevrimiçi perakendeci Ocada, depo süreçlerinin çoğunu zaten otomatik hale getirdi. Bu alanda başarılı olduğu bilinen Ocado, otonom teknolojileri diğer pazarlara sunmaya başlayacak. Perakendede küresel bir trend haline gelmesi bekleniyor.

Son olarak, 2023’te daha sürdürülebilir teknolojide ileriye doğru bir adım göreceğiz. Bugün kullandığımız tüm elektronik şeyler, onları çalıştıran çiplerden oluşuyor. Bu çiplerin üretiminde nadir toprak mineralleri kullanılıyor ve kaynakları sınırsız değil. Dolayısıyla 2023 yılında kaynak kullanımı, enerji tüketimi gibi alanlarda daha duyarlı şirketler ve tüketicilerle karşılaşacağız.