Avrupa Sosyal Forumu’nda düzenlenen Kadın Konferansı’nda, kadın mücadelesinin yükseldiği belirtildi.
Avrupa Sosyal Forumu‘nda düzenlenen “Kadınlar ve Erkekler” konulu konferansta kadın haklarına saygılı bir dünya düşü dile getirildi. Dünyadaki savaşların, ekonomik krizlerin ve diğer felaketlerin çocuklardan sonra en çok kadınları etkilediği ifade edilen konferansta kadın sorunlarının gittikçe arttığına vurgu yapıldı.
Konferansta kadın sorunlarının artması ile birlikte kadın mücadelesinin de gittikçe yükseldiği belirtildi. Kadınlar, “İçinde yaşadığımız Avrupalı beyaz adamın kurduğu eşitsizlikler sistemidir” diyerek mevcut sistemi sert bir dille eleştirdiler. Avusturya Öğrenciler Birliği’nden Angelika Streinder ve Fransız Sendikacı Raquel Garrido’nun yönettiği konferansa, Dünya Kadın Yürüyüşü Örgütü Fransa Temsilcisi Margaret Morani, Bulgaristan’dan Jivka Marinova Bulgari, Almanya’dan Frigga Haug, Moldovya’dan Veronica Abramtchouk, Cezayir’den Selma Belaala, İtalyan Ekonomist Antonella Piccnio ve Avrupa Köylü Konfederasyonu Temsilcisi Lidia Senra konuşmacı olarak katıldı.
Farklı ülkelerden konferansı izlemeye gelen kadınların büyük çoğunluğunun otuz yaşın altında olması dikkat çekerken, konuşmacılar Avrupa Sosyal Forumu’na kadınların daha fazla katılım sağladığını savundular. Yapılan konuşmalarda dünyadaki eşitsizliklerin erkek egemen kapitalist sistemden kaynaklandığı kaydedilerek, devletlerin bu eşitsizlikler düzenini koruduğu ve her türlü eşitsizlikten sorumlu olduğu ifade edildi. Konuşmacılar, ‘Devletler kadın hakları konusunda da düzenleme yapmak zorunda bırakılmalıdırlar’ diyerek kadınların mücadelelerini yükseltmeleri çağrısı yapıldı.
Kadınların yüzyıllardır seks objesi ve ev kölesi olarak kullanıldığını söyleyen Moldovyalı konuşmacı Veronica Abramtchouk, “Kadının özgürlük mücadelesi halen başarıya ulaşamamıştır. Moldovya, erkeklerin seks malzemesi olarak düşündükleri kadın deposu haline dönüştü. Orada kadınlar ekonomik krizden dolayı gece kulüplerinde köle gibi çalıştırılıyor. Birçok kadının hayali yabancı bir koca bulup ekonomik yaşamını garanti altına almak. Ülkemiz özgürlüğüne kavuştu ama fakir bir dünya cumhuriyeti oldu.”
Cezayir’de 890 kadın öldürüldü
Sosyal Forum’un Birleşmiş Milletleri kadın ve çocuk hakları dahil olmak üzere her türlü eşitsizliğe karşı önlem almaya zorlamasını umduklarını belirtenler Birleşmiş Milletlerin kadın ve çocuklara uygulanan şiddete karşı inisiyatif almasını istedi. Konuşmacılar dünyayı yönetenlere “Acaba bu dünya uygarlığının aktörlerini değiştirmek istiyor mu yoksa böyle mi devam etmek istiyor?” sorusunu soruyor.
Kadın ve çocuklara uygulanan şiddete karşı bütün dünya kadınlarını ortak mücadele etmeye çağıran kadınlar uluslararası kriterlere uygun çalışacak kadın hareketlerine ihtiyaç duyduklarını belirttiler. Cezayir’de din ve geleneklerin kadınlara yönelik şiddeti derinleştirdiğini belirten Selma Belala 1999 getirilen bir yasaya rağmen sadece o tarihten itibaren 890 kadının şiddet sonucu öldürüldüğünü belirtti. Belala Cezayirli kadınların bütün dünya kadınlarının 1 ve 2. Dünya Savaşı’nda yaşadıklarına ek olarak Fransa’ya karşı yürütülen bağımsızlık savaşında ve ondan sonra çıkan iç savaşta inanılmaz boyutta şiddete maruz kaldığını söyledi. Belala, birçok kadının radikal dinci gruplar tarafından kaçırılarak tecavüze uğradığını ve birçoğunun da katledildiğini ifade etti. Selma Belala, “Bir de hızlı kentleşme ve sosyal şiddet var. Cezayir’de beş kadın bakan var olmasına karşın yasalar kadınları eziyor. Diğer taraftan sosyal normlar siyasi ve hukuki normların üzerinde ve kadınları eziyor. Örneğin istemediği biri ile evliliği reddeden veya boşanmak isteyen kadınlar her çeşit ailede şiddete maruz kalıyor” diye konuştu.