Emekli amirallerin yargılandığı davada konuşan İstanbul Barosu eski başkanı Ümit Kocasakal, mütalaanın bir ceza olarak yazıldığını, hatalarla, tuzaklarla ve şeytanlarla dolu olduğunu söyledi.
Eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, emekli amiraller hakkında Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden dolayı açılan dava ve ‘yürekli amiral’ tabiriyle ilgili olarak, “Zekeriyya Öz isimli biri kuyruğunu burkarak kaçtı. Aynı filmi tekrar izlemek ister misiniz? Böyle bir davayı açacak tek bir savcı olmamalı. Kimse konuşmasın diye bu dava açıldı” dedi.
Montrö’de emekli amirallerin gittikleri medresede cüppe ve türbanlı fotoğrafları basına sızan Tuğamiral Mehmet Sarı hakkında yaptıkları açıklamaya göre, Süreç Savcısı 91 kişiyi esastan beraat ettirerek hapis isteminde bulundu. 12 kişiye 12 yıla kadar hapis cezası. Esas hakkındaki görüş tartışmaları dün de devam etti. Sanıkların avukatlarından Ümit Kocasakal, mütalaanın hata, tuzak ve şeytanlarla dolu bir ceza olarak yazıldığını söyledi. Uzun süredir darbe korkusuyla mücadele ettiğini belirten Kocasakal, “Her taşın altında darbe arandı, ülkeye ve hukuka darbe yapıldı. Her şeyde bir isabet arayın; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, adliyeye, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve polise hakarettir. Bu bir muz cumhuriyeti mi yoksa anayasayı kaldırmak bu kadar kolay mı? dedi. Ret kararının savcı tarafından değil hakim tarafından yapıldığını belirten Kocasakal, “Hem davayı açan savcıyı hem de mütalaayı samimiyetle reddediyorum” diyen Kocasakal, “Böyle bir iddianame görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur. Savcının itaat edeceği tek güç, Cumhuriyet devrimi olan Türk milletidir. Zekeriyya Oz isimli şahıs kuyruğunu içeriye sokarak kaçtı. Aynı filmi tekrar izlemek ister misiniz? Böyle bir davayı açacak tek bir savcı olmamalı. Cumhuriyetin ve devrimlerin savcısı böyle bir dava açmaz” dedi. “Denizlerde yaşayanlar Montrö’den bahsetmeyecek ama kim konuşacak?” Kocasakal soruyor: “Mavi Vatan’ın babasına bunu yaparsanız, Mavi Vatan azminize kim inanır?” Allah’ın asası yoktur; Montrö, Ukrayna savaşında başımızın belaya girmesini engelledi. Bundan sonra kimse konuşmasın diye bu iddia ortaya atılmıştır.”
değerlendirme yaptı.
Cem Gürdeniz mahkemeye yazılı ifade gönderdi. Açıklamayı avukatı Şule Nazioğlu Erol okudu. Gürdeniz yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Çok kısa sürede Anadolu’da yaklaşık 700 kişi aynı metni kullanarak suç duyurusunda bulundu. Bu komployu hazırlayanlar neden saldırıya uğramadı? Amiralleri susturmak ve kamuoyunda korku iklimi oluşturmak için basit basın açıklamaları yapanlar, ‘Balyoz’ ve benzeri komplolarda olduğu gibi şüphesiz deşifre olacaklardır. Bu dava kişisel olarak bana ve diğer amirallere karşı değil; Atatürk’e, Mavi Vatan’a, Montrö Sözleşmesi’ne, Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarına, geleceğine, eğitimine, akıl sağlığına saldırıdır. Savunma tedbirleri bugün de devam edecek.
Amiral Montrö Davası’na ilişkin savunmasının ardından avukatı aracılığıyla Cumhuriyet’e konuşan Emekli Tuğamiral Cem Gürdeniz, “Türkiye’nin entellektüel geçmişi en yüksek grupları arasında hakim konuma sahip olan amirallerin verdiği bilgiler neticesinde. , Montrö Sözleşmesi’nin önemi ve hassasiyeti ile sarıklı amiralin rezaletini kamuoyuna aktardı” FETÖ- Benzer bir kumpasın kavgaya dönüştüğünü belirtti. 11 Şubat 2011 Silivri darbesiyle FETÖ ve destekçilerinin donanmanın en önemli amirallerinin yarısından fazlasını tasfiye ettiğini hatırlatan Gürdeniz, “Bugün iktidar bu hukuksuzluk hakkında düşünmemeye ve konuşmamaya çalışıyor. , asılsız bir ceza davası, tabiri caizse, yani onları zihinsel olarak iptal etmeye tabi tutmak. Kendi adıma konuşayım. Bu hedef asla mümkün olmayacak” dedi.
Gürdeniz’in avukatlarından Prof. Dr. Ümit Kocasakal, Cumhuriyet’i savunmanın gerekçesini ve sürecini anlattı. “Sadece heyete değil, tarihe ve Türk milletine sesleniyorum” diyen Kocasakal, “Savunma süreci ibretliktir. Bu işin yasal olmadığı açıktır. İddialar iftira ve dedikodu değildir ve olmamalıdır. “Cumhurbaşkanı ve Milli Savunma Bakanı, amirallerin açıklamaları için Cumhurbaşkanı ve Milli Savunma Bakanına teşekkür etselerdi, savcılar bu davayı açar mıydı?” Söz konusu vatan, vatan olsa bile her vatandaş aktiftir. Zaman amiralleri haklı çıkardı. Tüm bu yaşananlardan sonra FETÖ ruhu artık iddianamelerde ve mahkeme salonlarında yaşamamalı. İnsanları şüphelendirmek bu kadar kolay ve ucuz olmamalı” dedi. Sürece tepki gösteren Kocasakal, “Darbe korkusuyla insan kaçakçılığına birileri son vermeli” diyerek, kimsenin vatandaşları anayasal haklarından mahrum bırakmaya hakkı olmadığını vurguladı.