Akvaryum balıkları sevenler, onları izlemenin bir zevk olduğunu bilirler. Bitkiler arasında yüzen balıklar, ışıltılı ve göz alıcı, ruh halini yükseltiyor. Her yerde – bir ziyaretçi gittiğinde, bir hayvanat bahçesinde veya alışveriş merkezinde bir akvaryum gördüğünde, istemeden önümüzde durur ve onları izlemeye başlarız .
Balık izlemenin sadece estetik bir zevk olmadığı, yüzen canlılar için de sağlıklı olduğu kanıtlanmıştır. Balığın vücut üzerinde sakinleştirici ve yatıştırıcı bir etkisi olduğuna şüphe yoktur. Araştırmacılar bu sonuca şaşırdı.
Plymouth ve Exeter üniversitelerinden İngiliz bilim adamları ilginç bir deney yaptılar. Ulusal Denizcilik Müzesi’ni ziyaret ettikten sonra insanların fiziksel ve zihinsel durumlarının nasıl değiştiğini izlediler. Ziyaretçilerde nabız ve kan basıncında düşüş gözlemlendi. Bir meditasyon seansından yeni çıkmış gibi hissettiler. Herkesin morali yüksekti ve insanlar hayranlık, dinginlik ve mutlulukla akvaryumun salonlarını terk ettiler. Ziyaretçiler ne kadar çok balık izlerse, o kadar iyi hissettiler.
Bilim adamları, akvaryum balıklarını izleme gücünün yaygın olarak kullanılması gerektiği sonucuna varmışlardır. Zaten bazı diş muayenehanelerinde, hastane kabul bölümlerinde, alışveriş merkezlerinde, sinemalarda, restoranlarda ve diğer kalabalık yerlerde akvaryum kurma uygulaması var. Akvaryumların sakinleştirici olarak ilaçlarla birlikte kullanıldığı bazı psikonörolojik hastaneler vardır. Bu yöntemin yaygın olarak uygulanması çok faydalı olabilir. Bu, büyük şehirlerde yaşayan insanlarda stres düzeylerini azaltmaya ve ruh sağlığını iyileştirmeye yardımcı olacaktır.
Hepimiz hayvan dünyasını sevmemiz ve korumamız gerektiğini biliyoruz. Bu yüzden bize verdikleri zevki onlara da vermeliyiz. Doğamızı kirletmeyelim ve boş zamanımızı onlarla geçirmeyelim…
