Anne Ayşegül, Oğlu Can’ı anlatıyor

Can’ım oğlum iyi ki doğdun! Ayşegül Hanım 3.5 yaşındaki oğlu Can’la beraber birçok şey öğrendiğini belirterek, “Ben öğretmen olmama rağmen ondan çok şey öğreniyorum” diyor. Evde yaptığım gebelik testi,...

Can’ım oğlum iyi ki doğdun!

Ayşegül Hanım 3.5 yaşındaki oğlu Can’la beraber birçok şey öğrendiğini belirterek, “Ben öğretmen olmama rağmen ondan çok şey öğreniyorum” diyor.

Evde yaptığım gebelik testi, bana iki kırmızı çizgi gösteriyordu. Yaşadığım büyük şaşkınlıkla, testi aldığım eczaneye giderek bunların yanlış sonuç verebilme ihtimalini soruyor ve eczacıdan “evet” cevabını bekliyordum. Ancak eczacı hanım, bana gülümseyerek “Hayırlı olsun!” dedi.

Can’ım oğlum iyi ki doğdunHAMİLE OLDUĞUMU ÖĞRENDİM

Artık şaşkın değil, şokta idim. Evet, şok içindeydim. Ama ikna oldum mu? Hayır… Ertesi gün ikinci bir test daha yaptım. Ama testi kesinlikle farklı bir eczaneden almalıydım. Çünkü o eczanenınkiler bozuktu!!! Ama sonuç yine ayni: iki çizgi…

Hayat ne tuhaf… Göztepe kampusunde tanıştığım ve geçen biryıl boyunca her gördüğümde sinir olduğum çocukla. dört sene flört etmiş ve sonunda evlenmiştik. Öğrencilikten kalma alışkanlıklarımızla evliliğimizin iki senesini doldurmuştuk bile ve hiçbir şey anlamamıştık. Hala dışarıda yemek yiyorduk. Evde yediğimiz şey ise, çoğu kez pizza ya da hazır alınmış kızarmış piliçti. Biz kim, çocuk büyütmek kimdi? Evlendikten sonra iki yıl boyunca aldığım kilolarla hamile kalınır mıydı? Ve ben artık sağlıklı beslenmek zorundaydım…

HAMİLELİK NE TUHAF

Şoku atlattıktan sonra bir sevgi sızdı yüreğime. Hiç bitmeyen, her gun artan bir sevgi bu. Artık çok mutlu ve heyecanlıydım. Ben ne kadar özel ve şanslıydım. Artık her gün süt içiyor, hamilelik ve bebekle ilgili pek çok şey araştırıyor ve okuyordum. Bebeğimin gelişimini hafta hafta takip ediyordum. Okuduklarım, öğrendiklerim beni o kadar hayrete düşürüyordu ki…

Bebeğimin cinsiyetini öğrendiğimde de çok şaşkındım. Galiba kız bebek ıstiyormuşum. Doktor; “Bebeğiniz erkek” dediğinde anlamıştım bunu. Ve o gün çok ağlamıştım; ben erkek çocukla nasıl oynanır bilmiyordum ki…

“9 ay” denen şey ne kadar uzun, yorucu ve bir o kadar da sabır gerektiren bir yolculukmuş meğer. Bebeğe hazırlık yapmak ve alışveriş, işin en zevkli kısmıydı sanırım. Ya sezaryen fikrine ne zaman alışacak ve hazır olacaktım?..

İnsan ne tuhaf… Evlendiğimde aldığım kiloları kafaya takan ben, onun üzerine de bir 16 kilo almıştım ve hiçbir şey umurumda değildi. Çatlaklar, selülitler… Tek istediğim ‘Can’Tmı kucağıma almak ve onu koklamaktı.

OĞLUM CAN 3.5 YAŞINDA

“Can”ım oğlum şimdi üç buçuk yaşında ve ben hala şaşkınlıklar içerisindeyim. Şaşkınım çünkü oğlum büyüyor ve ben onun bu hızlı gelişimini izliyorum. Şaşkınım, çünkü zaman çok çabuk geçiyor. Eşimle kampüste el ele yürüyüşlerimiz dün gibi…

Şimdi ise, o harika bir baba Çan’ın emziği üzerindeki tüyü göremeyip ağzına veriverdıği için, eşime ne kadar kızmıştım bu büyük dikkatsizliğinden dolayı. 0 gün daha dün gibi… Ve oğlum şimdi AO’a kadar sayı sayıyor. Bana İngilizce kelimeler söylüyor. Ve ben de onu hayretle ama hayranlıkla seyrediyorum.

Annelik ne tuhaf… Oğlumla öyle oyunlar oynuyorum ki… Geçende bana çok gülerek “erkek gibi” olduğumu söyledi.

Çocuklar ne tuhaf… Oğlumla, ilk önce, her gün süt içmeyi öğrendim. Onunla öğrenmeye başladıklarım o kadar çok ki… Her gün de yeni şeyler öğreniyorum. Çocuklar öğretiyorlar. Sız bir öğretmen de olsanız çocuklar size çok şey öğretiyor. Oyun oynamayı bile…

Çan’ım oğlum, iyi ki doğdun! İyi ki varsın, hayatımdasın! Hayatımsın

Ayşegül Uludere – 29 yaşında – Türkçe Öğretmeni

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
1
Kategoriler
Anne-Çocuk

Benzer Konular