Dünya üzerinde yapılan araştırmalar sonucu, östrojen ve progesteron kombinasyonu tedavi, küçük parçacık hücreli olan dışı akciğer kanserinden ölme olasılığını arttırmaktadır.
Araştırmacı görevlilerinin, Kadın üzerinde görülen özellikle adet döneminde yaşamış olduğu sorunlar içerisinde menopozun sıcak basması ile yaşanan diğer belirtileri ortadan kaldırmak adına kullanmış oldukları hormon takviyesi tedavilerinin akciğer kanserin ölme riskini arttırdığını dile getirdiler.
Kadın sağlık uzmanları tarafından araştırılan ve araştırmalar sonucu ortaya çıkan küçük dışı akciğer kanseri olan kadınların büyük bir çoğunluğu yaklaşık %59’luk kısmı, östrojen ve progesteron tedarik ettikleri halinde, büyük olasılıkla bu hastalık yüzünden hayatlarının kaybedeceklerini dile getirdiler.
Yapılan diğer araştırmalarda, risk taşıyanların büyük çoğunluğu sigara kullanılanlar için yüksek olduğunu dile getirdiler. Sigara tüketimi veya Pasif içeci olan ve 8 yılı aşkın bir süredir hormon tedavisi gören kadınların, küçük hücreli dışı akciğer kanseri dediğimiz hastalığa yakalanma olanının yüksek olduğu ve her 100 kadından birisinin, bu hastalıktan ölümü engelleyebilmelerinin zor olduğunu söylediler.
Kadınlarda gözüken en yaygın akciğer kanseri olan küçük hücreli dışı akciğer kanseri, başka gözüken kanser kaynaklı ölüm nedenlerinden birisidir.
Araştırmacıların yapmış olduğu öneriler içerisinde, sigara kullanmayı ve hormon tedavilerini aynı anda yapmamaları konusunda, uyarılarda bulundular.
HORMON TERAPİLERİ İÇİN PROBLEM KAYNAKLARI
Uzman araştırmanların gerçekleştirmiş olduğu açıklamalara göre ( Bulgular ile hormon kombinasyonlarının yaygın olarak kullanımı, kişilerin aleyhine sonuçlanan problem serinin en sonuncusu olarak temsil ettiğini ) dile getirdiler.
Bu östrojen ve progesteron kombinasyonu hormonların tavsiyeleri ve tedavilerinin, kadınlar üzerinde kalp rahatsızlıkları, felç, göğüs kanseri ve kan pıhtılaşma riskinin arttırmış olduğu gerçeğine ilişkin yaptıkları araştırmasın da atıfta bulunuyorlar.
AKCİĞER KANSERİ VE HORMON TERAPİSİ
WHI çalışmaları durdurulduğu andan itibaren araştırmacıların dile getirmiş olduğu veriler, hormon kullanan kadınların arasında bulunan hem ölümlü ve ölümle sonuçlanmayan kanserlerin artış yaptığını gözlemlediler. Yeni yapılan araştırmalar sonucunda, WHI verileri incelerek, akciğer kanserindeki hızlı artışın, kombine hormon tedavisi etkisi ile açıklanıp açıklanamayacağı konusuna yanıtlar bulmaya çalıştı.
WHI çalışmalarında araştırmacılar, kadınların hormon yada plasebo almalarından yaklaşık 2,5 ila 5,5 yıl süresince ortaya çıkan akciğer vakalarına ve ölümlerini kontrol ettiler. Amerika Birleşik Devletlerinin Klinik Onkoloji Birliği yıllık olarak düzenlemiş olduğu toplantı sın da açıklanan bulgular içerisinde göze çarpanlar aşağıda belirtildiği gibidir.
Hormon tedarik eden 8052 kadının, küçük hücreli dışı akciğer kanserinden 67 tanesi ölümle sonuçlanırken, plasebo kullanan 7678 kadının 39’unda ölüm olduğu dile getirildi.
Küçük hücreli dışı akciğer kanser teşhisi konulmuş ve hormon tedarik eden kadınlarda ortalama 9.4 ay gibi bir süre yaşarken, plasebo kullanan kadınlar 16.1 ay gibi bir süre yaşadıkları tespit edildi.
Sigara tüketimi yapanlar arasında, hormon alanların %3.4 ü dışı akciğer kanserinden hayatını kaybederken, plasebo kullananların %2.3 yaşamlarını kaybettiler.
Hiç sigara tüketmeyen ve hormon kullanan kadınların %0.2 ‘si hayatını kaybederken, plabeo kullanan kadınların %0.1 ‘i hayatlarını kaybettiler.
Uzmanların yapmış oldukları yeni çalışmaların daha iyi tasarlanmış olduklarını ve bu nedenle akciğer kanseri ile hormon kullanımları arasında bir bağ olmadığını gösteren önceki çalışmalarına göre, daha doğru sonuçlar verebileceklerini dile getirdiler.
HORMON TERAPİSİ, KADINLAR NELER YAPMALI?
Sigara tedarik eden kadınlar, kombine horon terapileri alıyorlar ve almayı düşünüyorlarsa kesinlikle sigara alışkanlıklarını bırakması gerekmektedir.
Menopozun sıcak basması durumunda hormon tedavileri yerine, doktorlarınız ile alternatif yöntemler hakkında konuşmanızı öneriyorlar.
İlle de hormon tedavisi gerekiyorsa, FDA ‘nın önerilerine kulak vermeleri aynı zamanda östrojen ve progesteron seviyesinin en düşük dozda ve tedavi amaçlarını uygun olarak en kısa zaman aralığında kullanılmasını dile getirmektedir.