Annelik duygusunu her kadınının yaşaması gerekiyor. Bu tarifi mümkün olmayan şahane bir duygu…
Eşimle bir arkadaşımız sayesinde tanıştık ve 3 yıllık ilişkimizin ardından evlenmeye karar verdik, Mutlu olan evliliğimize, bir de çocuk eklemek istedik. Hamileliğim planlı bir hamilelikti. Evlendikten 2 sene sonra hamile kaldım. Bize göre tam bir aile olmanın tam zamanıydı. Zaten gezebileceğimiz kadar gezdik. Arkadaşlarımız, hamileliğime hem şaşırdı hem de çok sevindi. Hamile olduğumu öğrendiğimde eşim, şehir dışında bir akraba ziyaretine gitmişti.
Önce hamilelik testlerinden yaptım ama çok emin olamadığım için içime sinmedi ve yakın bir arkadaşıma hemen telefon açıp durumu anlattım sonra buluşup hastaneye gittik. Kan testi yaptırdım. Sonucu öğrenmek için sabırsızlanıyordum. Nihayet test sonucu çıkıp hamile olduğum öğrenince çok sevindim, işte istediğimiz bebeğimiz nihayet benim bedenimdeydi. içinizde bir canlının olduğunu bilmek sizi daha korumacı yapıyor, bir şey olduğunda eliniz hemen karnınıza gidiyor. Eşime bu haberi telefonda vermek istemedim. Öğrendiği zaman yüzünde oluşacak ifadeyi görmek istedim, Hamile olduğumu öğrendikten bir gün sonra geleceği için bekledim. Ama o gün sabaha kadar uyumakta zorlandım. Telefonda eşimle konuşurken sesimden bir şeyler olduğunu anladı fakat ber yine de gizledim. Eşim sabah eve geldi, hamile olduğumu söyleyince, önce şok oldu sonra çok sevindi. Birbirimize sarıldık ve sevinçten ikimizde ağlamaya başladık. Sonuçta bu bizim ilk bebeğimizdi. Hamileliğin ilk dört ayı çok zor geçti diyebilirim. Fazlasıyla mide bulantısı yaşadım. Dördüncü aydan sonra bıçak gibi kesileceğini söylemişlerdi, Benim hiç umudum yoktu, biraz daha böyle sürer diyordum ama gerçekten de dedikleri gibi oldu.
Bulantılarım anında kesildi. Bende derin bir nefes aldım. Hamileliğimin sonrası çok keyifli geçti. Güzel bir hamilelik geçirdim. 9 ayın nasıl geçtiğini anlayamadım diyebilirim. Hamileliğim süresince beslenmeme dikkat ettim. Çok fazla şarküteri ürünleri yemedim. Daha önce de hayvanlarla çok haşır neşir olmadığın için toksoplazmadan korktuğumdan dolayı kedi ve köpek olan evlere gitmemeye çalıştım. Onun haricinden çok özel bir diyet uygulamadım. Hamileliğim boyunca 17 kilo aldım. Doğumdan sonrada 10 kilosunu vermiştim. Hamileliğimde işimden dolayı çok fazla spor yapma imkanı bulamadım. Yoğun bir iş temposu geçirdiğim için vakit ayıramadım, eve yorgun geliyordum. Sporu da çok seven bir insan değilim ama vermem gereken birkaç kilom var, o yüzden en kısa zamanda spora başlamak istiyorum. Doğuma son bir buçuk hafta kalana kadar çalıştım. Çok hareketli bir hamileli* geçirdim. Doğuma birkaç gün kala çok önemli bir toplantım vardı ona bile katıldım, insanlar orada doğuracağımdan korkuyorlardı. Dokuz ay sonunda bebeğimi kucağıma aldığım gün, her anne gibi bende tarifi mümkün olmayan duygular yaşadım, resmen mutluluktan ağladım.
Aynı zamanda bebeğim çok küçüktü, 2 kilo 750 gram doğdu, kucağımda tutarken bir yerini incitirim diye çok korkmuştum. Bir kızımız olacağını öğrendikten sonra isim arayışlarına girmiştik. Fakat eşimin istediği bir isim zaten vardı; Lale olmasını istiyordu. Benimde Pırıl ismi hoşuma gitti ve ikinci bir isim olarak da Su ismini uygun gördük, Böylsce kızımızın adı Pırıl Su olmuş oldu. Hastaneden çıktıktan sonra biraz zor günler yaşadık. Bebeğimizde çok yaygın olarak görülen süt alerjisi çıktı. O zaman bana bir diyet vermişlerdi; et, süt ve süt ürünleri yasaktı. Hamur işlerine biraz ağırlık verdiğim için kilo aldım. O dönem aslında kızımız içinde zor geçti.
Özel mamalardan vermeye çalıştık ama istemedi, anne sütü istiyordu. Kızımı ilk altı ay emzirebildim. Ardından zaten sütüm kesildi. Eşim bebeğimiz olduktan sonra bana çok yardımcı oldu. Ancak şimdilerde biraz yoğun olduğu için eskisi kadar ilgilenemiyor. Bende doğumdan dört ay sonra yavaş yavaş işe gidip gelmeye başladım. Tabii her gün kızımı bırakıp işe gitmek zor oldu, çalışmaya başladıktan sonra kızıma anneannesi bakmaya başladı, yanında birde bakıcımız var. Geceleri bizimle beraber kalıyor. Bazı insanlar nasıl olsa bakıcı var deyip rahat yatabiliyorlar ama ben öyle değilim, altı ay boyunca hep yanımda yattı. Kızımız umarım sağlıklı bir şekilde büyür, sonrasında ise iyi, merhametli, yardım sever biri olması için dua ediyorum, iyi bir geleceğinin olması için babası da ben de büyük çaba sarf ediyoruz. Annelik duygusunu her kadınının yaşaması gerekiyor. Bu tarifi mümkün olmayan şahane bir duygu…