88 yıl önce, 5 Aralık 1934’te Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verildi. Kadınlar bu önemli günde Cumhuriyet öncesi konuştu.

Türkiye’de 5 Aralık 1934’te ulu önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verildi. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Birsen Baş Topaloğlu ve Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Başkanı Nuray Karaoğlu, kadın haklarının kazanılmasının 88. yıl dönümü dolayısıyla Cumhuriyet huzurunda konuştular. çok dikkat çekti. Parlamentoda kadınların mevcut düşük temsili.

Birsen Baş Topaloğlu

Avukat Topaloğlu, “1935’te yapılan genel seçimlerde 18 kadın TBMM’ye seçildi ve o dönemde Türkiye kadın milletvekili sayısı bakımından dünyada ikinci sıradaydı.” Türkiye’de cinsiyet eşitsizliğinin en fazla olduğu alanın siyaset olduğunu vurgulayan Topaloğlu, “Şu anda TBMM’deki 580 milletvekilinden sadece 101’inin kadın olduğunu görüyoruz ki bu da meclisteki kadınların sadece yüzde 17,41’ine denk geliyor. Siyasi partilerde durumun değişmediğini, kadın siyasetçi sayısının az olduğunu görüyoruz.

Nüfusun ve seçmenin yarısı kadın olduğunda bu temsil oranını kabullenemeyeceklerini söyleyen Karaoğlu, “Çünkü kadınlar kendi sorunlarını en iyi bilirler. Erkeklere “Bizim yerimize düşünmeyi ve karar vermeyi bırakın” diyoruz. Kadınlar, kollektif kadın hareketinin egemen erkek egemen düzene karşı en büyük güç olduğunu biliyorlar. Kadınlar da haklarını biliyor.” Yerel siyasette kadınların temsil oranının daha kötü olduğunu belirten Karaoğlu, “Siyasi parti tüzükleri ve seçim yasaları değiştirilmeli, cinsiyet eşitliğini umursamayan partiler yaptırımlarla karşılaşmalıdır.” Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana kadın milletvekili olmayan 20 ilimiz var. Bu 20 il aslında kadınları yok sayan iller gibi görünüyor” dedi.

Nuray Karaoğlu

29 Ekim Kadın Derneği Başkanı Avukat Şenal Sarıhan, yaptığı basın açıklamasında, “Nezihe Muhittin gibi aydın kadınların öncülüğünde kurulan Kadın Halk Partisi’nin kapatılmasının 100. yılıdır. Nimet Remide, Latifah Bakır ve Şükufe Nihal, Haziran 1923’te, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra.. Yıla yaklaşıyoruz. “Anayasa’da kadınların siyasete katılma hakkı olmadığı için o dönemde kapalı olan kapılar kadınlara açılamıyordu.

Şenal Sarıhan

Kadınların kotalarla değil, yüzde 50 eşit temsille var olmak istedikleri meclis ve yerel meclislerde kadınların hâlâ azınlıkta olduğunu belirten Sarıhan, “Sadece 27 belediye başkanı varken 2 bin 293 belediye başkanı erkek. Küçük kazanımlara rağmen kadınların hedeflerine ulaşmak için verdikleri mücadele yıllarında karşılaştıkları en önemli engel, iktidarların ataerkil anlayıştan kurtulamamasıdır. Erkek egemen yapı nedeniyle bu kavram meclis dışındaki muhalefet partilerinde de devam etmektedir. Siyasette eşitliği kim sağlayacak? Bu sorunun cevabı “Kadın” dır. “Mücadele eden, pes etmeyen, evde, işte, sokakta sesini yükselten, başta siyaset olmak üzere her türlü eşitsizliğe ‘Hayır’ demeyi bilen kadınlar.”