Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci, bebeklik döneminden sonra çocukluk döneminde de beslenmenin büyük önemi olduğunu söyleyerek bakın neler anlattı.
Özellikle bebeklik döneminden sonra çocuk beslenmesi oldukça büyük önem taşımaktadır. Bu dönem çocuklarının yeterli ve dengeli beslenmesi, hem büyüme ve gelişme hem de obezite başta olmak üzere pek çok hastalıktan korunmak için önemlidir. Ebeveynlerin, bu dönem çocukları için özellikle demir eksikliği ile çocuklarda oluşabilecek olan kabızlık ve benzeri mide sorunlarına da dikkat etmeleri gerekmektedir. Bu dönemde, düzgün beslenmeyi öğrenen anne-babayı rol model alan çocuklar, okul çağına girdiklerinde ve etraflarındaki arkadaşlarına bakarak beslerseler de öğrendikleri doğru beslenmeyi devam ettirmektedirler. Bu nedenle aileye büyük bir iş düşmektedir. Özellikle bu dönem çocuklarının nasıl beslenmeleri gerektiği bir uzman eşliğinde öğrenilmeli ve çocuklara doğru beslenme alışkanlığı edindirilmelidir.
Su içmesinin önemi
Bu dönemde başlıca sorun, çocuklarda su içmek istememektir. Ancak bu dönem çocuklarının günde 5 ile 8 bardak arası su içmeleri hem beslenmelerinin düzenlenmesi ne hem de pek çok kronik sağlık probleminin oluşmamasına yardımcı olacaktır. Özellikle çocuklarla birlikte anne ve babalarda evde su içmenin önemini kendileri de su içerek göstermelidirler ki, çocukların su içmenin önemi kavramış olmaları sağlanabilsin. Yeterli su içen çocuklarda kabızlık ya da ishal gibi mide ve sindirim sorunları da oluşmayacaktır.
Beslenme düzenleri
Okul öncesi çağı olarak adlandırdığımız bu dönem çocuklarının, okul çağına başladıklarında sadece ev değil, ev dışı beslenmeleri oluşacak ve anneler bu beslenmede fazla söz sahibi olamayacaklardır. Bu nedenle çocukların doğru beslenmeye alıştırılmaları gerekmektedir, Özellikle 3 ana öğün ve iki ara öğün şeklinde beslenmenin çocuklara öğretilmesi; acıkmalarının gecikmesi, kilo kontrolü sağlamaları ve hastalıklardan korunmaları için oldukça önemlidir. Anneler, çocuklarına yatmadan 1 saat kadar önce süt ve meyve şeklinde ya da öğle ve akşam yemeği arasında esmer ekmekten yapılmış bir sandviç ya da yine meyve ve sütten oluşan bir ikindi ara öğününü mutlaka yedirmelidir. Her çocuğa göre değişecek olan bu ara öğünler, çocukların insülin değerleri ve obezitenin önlenmesinde de etkili olacaktır. Bu dönem çocuklarına ara öğün olarak 1 avuç karışık kuru yemiş verebiliriz. Böylece Omega-3 dengesi ve kan değerlerinin düzenlenmesi sağlanabilir.
Annelerin besin çeşitliliğini aşılamaları başlıca unsurdur, Çocuklara bir öğünde et yemeği, ızgara fırında ya da haşlanmış olarak verilebilecek olan et, tavuk ya da balık gibi bir öğün dışında, diğer öğünde de sebze ya da kuru baklagiller yemenin önemi vurgulanmalıdır. Özellikle anneler, bu öğünlerde de süt ve süt grubu yanında ekmek ya da ekmeğin yerini tutacak olan belirli porsiyonlarda, az yağ ile pişirilmiş bulgur pilavı ya da makarna gibi öğünleri çocuklarına rahatlıkla yedirebilir. Bu öğünlerin yanında mutlaka 1 tatlı kaşığı kadar sıvı yağ ile tatlandırılmış salata olmak durumundadır, Salata, çocukların lif ihtiyacını karşılamaya yeterli olacaktır, Bu, kabızlık sorunu başta olmak üzere pek çok mide sorununa iyi gelirken aynı zamanda kilo korunması ve alınmamasına yardımcı olur. Özellikle salata çeşitli sebzeler ile renklendirildiğinde ve et yemeklerinin yanında tüketildiğinde C vitamini gereksinimini de karşılayacak, aynı zamanda demir emilimi içinde bizlere yardımcı olacaktır.
Beslenmede süt grupları
Annelerin çocuklarına içirecekleri, günde en az 1 su bardağı ‘süt’ büyüme ve gelişmeye yardımcı olacaktır. Aynı zamanda bu dönemde ana yemeklerin yanında yenecek olan 2 yemek kaşığı kadar yoğurt D vitamini açıklarının dolmasına yardımcı olurken, diş ve kemik sağlığı içinde bire birdir. Anneler, çocuklarının D vitamini ihtiyaçlarını karşılamak adına mutlaka güneş ışığına da çıkartmalıdırlar. Çocukların hareketli olması, kilolarının düzenli olması ve dengeli büyümelerinde önemli bir faktördür. Bu dönem çocukları bir spor dalına alıştırılabilir ya da anne ve baba ile yapacakları yürüyüş bisiklet ya da dans gibi egzersizlerle daha sağlıklı olacaklarıdır.
Kontrol altında tutun
Özellikle okul öncesi çağda, anne ve babalara düşen görevler oldukça önemlidir. Bu dönemde alınan kilolar, mide hacminin ve yağ hücrelerinin sayısının artmasına neden olur. Belirli bir müddet sonra yağ hücreleri sayısının sabitlenmesi ile çocuklar da kilo problemleri boy göstermeye başlar. Annelerin bakıcı, anneanne ya da büyük ebeveynlerin baktığı çocukları içinde uzman kontrolünde destek almaları ve gerekirse durumu çocuklarına bakan yardımcılarına aktarmaları gerekmektedir. En fazla kilo alımı bu dönemde görülmektedir. Anneanne, babaanne ile dedelerin ya da diğer aile büyüklerinin çocuğun zayıf olduğunu düşünerek sürekli vitamin ya da yemek desteği yapması, bu dönemde aslında kilosu ve persentili yerinde olan bir çocuğun bile kilo almasına neden olabilir, Bu nedenle ebeveynlerin bu konuda destek aldıklarını belirtmeleri yerinde olacaktır. Çocuk, hareket ederek ve dengeli beslenerek hiçbir deposunda açık olmadan rahatlıkla
büyüyebilir. Ancak, bu dönemde kilo problemi yaşayan ve bu problem ile okula başlayan çocuklarda bu sorun, gittikçe büyümektedir. Bir zaman sonra obezite baş gösteren bu çocuklarda, ergenlik erken oluşmaktadır ve bu, hem çocuğun psikolojisi hem de fizyolojisi için sorun olabilmektedir. Erken ergenlik istediğimiz bir kavram değildir. Çocuklarının bu dönemde olduğunu düşünen aile büyüklerinin hemen bir uzmanla görüşmeleri gerekmektedir.
Kahvaltıya dikkat!
3-4 yaş çocuğuna edindirilecek en önemli alışkanlık, kahvaltı olmalıdır. Kahvaltı, her çocuğa enerji veren düzenli beslenmesine yardımcı olan, sabah akıl çalışması için gerekli olan şekerin alınmasını sağlayan ve dikkat dağınıklığına neden olmayan en önemli öğündür, Bu dönem çocukları için olmazsa olmazdır. Kahvaltıda tüketilecek olan ekmek, peynir ve süt aynı zamanda söğüş sebzeler yeterli bir kahvaltı yapılmasına yardımcı olur. Sabahları çocuklara yedirilecek ceviz ve 2 tatlı kaşığını geçmeyen bal, reçel ya da pekmezde günlük tatlı ihtiyaçlarını karşılamaya yetecektir. Bu dönemde, çocukların cips, çikolata, gazlı içecek gibi zararlı alışkanlıkları süreklilik haline getirmemeleri gerekmektedir. Annelerin haftanın belirli bir günü bu tüketimi yapabileceklerini kendilerine göstermeleri ve kendileri de tüketmeyerek bu düzene uyduklarını ispatlamaları en doğru yöntem olacaktır.