Sıcak, Tarihi, Avrupai, Akdenizli Lizbon

Sıcak, tarihi, Avrupai, Akdenizli Rio Tejo kıyılarında konumlanan Portekizin başkenti, birçok müze ve galerinin yanı sıra gösterişten uzak atmosferi ve göz alıcı mimari yapılarıyla da çok sayıda ziyaretçinin uğrak...

Sıcak, tarihi, Avrupai, Akdenizli Rio Tejo kıyılarında konumlanan Portekizin başkenti, birçok müze ve galerinin yanı sıra gösterişten uzak atmosferi ve göz alıcı mimari yapılarıyla da çok sayıda ziyaretçinin uğrak yeri olmayı sürdürüyor. Kent, tepelerin üzerine kurulmuş, adeta bir inip bir çıkıyor.

Taş döşeli sokakları, Arnavut kaldırımları ile göze hitap eden Lizbon’u izlemenin en iyi yolu, kalesine çıkmak. Castelo de São Jorge’dan şehir ayaklarımızın altında uzanıyor… Bu Portekiz güzeline özellikle yaz sonunda gidilmeli. Bu dönemde şehir çok daha sakin, romantik ve sıcak… Ancak Lizbon’un serin akşamlarının tadını çıkarmayı tercih ediyorsanız, ilkbaharın sonlarında burayı ziyaret etmeniz yerinde olacaktır.

1474614848_lizbon

MUTLAKA GÖRÜN
Tarihi bir başkent olmasından ötürü Lizbonıda, Gulbenkian Çeşmesi, Museu Nacional de Arte Antiga (Ulusal Antik Sanat Müzesi) ve Centro Cultural de Belèm (Tasarım Müzesi) gibi çok sayıda sanatsal ve kültürel öneme sahip mekan bulunur. Centro Cultural de Belèm Müzesi’ni ziyaret etmek istiyorsanız, Cais do Sodrè istasyonundan kalkan trene binmeniz yeterli. Praça do Comércio, bir başka deyişle Ticaret Meydanı, Lizbon’un kıyı kenti olma özelliğini gözler önüne seren en önemli mimari ifadedir. Üç tarafı kemer ve sütun duvarlarla ve hardal sarısı cephelerle çevrili bu büyük kent meydanının dördüncü tarafı nehir ve denize açık…

SOKAK, KAFE, BAR ŞEHRİ
The Museu do Azulejos (Portekiz Tarzı Azulejo Mozaik Müzesi) kentin görülmeye değer bir diğer mekanı. Ancak Lizbon’un mutlaka ziyaret edilmesi gerekenler listesinin ilk sıralarında sokakları, caddeleri, kafe ve barları yer alıyor. 19. yüzyılın zarafetini taşıyan Chiado semti, 1988 yılındaki büyük yangının ardından kapsamlı bir restorasyondan geçirilerek bugünkü halini almış. Opera binası kentin dikkat çeken bir diğer yeri. Rua Garrett Caddesi üzerindeki A Brasileira gibi lüks kafe ve mağazalarsa kentin uğrak yerleri arasında. Gündüzleri uyuyan bir semt görünümüyle dikkat çeken Bairro Alto, havanın kararmasıyla bu dingin kimliğinden sıyrılarak adeta bir parti bölgesine dönüşüyor. Özellikle hafta sonları bölge, sabahın erken saatlerine kadar yemek, içmek ve eğlenmek için kentin dört bir yanından gelen ziyaretçilerle dolup taşıyor. Oldukça yoğun ticari bir semt olan Baixa ise Praça de Comèrcioınun hemen arkasında yer alıyor.

lizbon-ticaret-meydani

TRAMVAYLA, BOTLA YA DA ASANSÖRLE ŞEHİR TURU
Praça’dan bot turuna çıkıp Alfama’yı geçince; Castelo de São Jorgeıun sarı, pembe ve mavi kiremitli duvarları ile çatılarının renk harmonisi gezinizin unutulmaz manzaralarından biri olacak. Sol taraftaki tepenin üzerinde Alfama’nın rakibi Bairro Alto göze çarpar. Ponte 25 de Abril’in altından geçince, Vasco da Gama’nın Hindistan deniz yolunu keşfini kutlamak amacıyla inşa edilen Jèronimos Manastırı, Torre de Belèm ile Padr&utilde olarak bilinen etkileyici modern monolit ve o dos Descobrimentos sizi karşılar. Lizbon kamu taşımacılığında da tarihi bağlarından kopmayan bir kent olmayı sürdürüyor. Teleferik, tramvay ve asansörler sizi kentin bir ucundan diğer ucuna kolaylıkla taşıyor. Gotik görünümlü, gri badanalı, telkari süslemeli Elevador Santa Justa ise Casa Chinezaının tam karşısında yer alıyor. Tramvayla gidebileceğiniz Alfama semtini de ziyaret etmeyi unutmayın. Ahşap panelli tarihi bir ulaşım aracı olan 28 numaraya binerek Rua da Conceiçutildeoıdaki durağına kadar keyifli bir gezinti yapabilirsiniz. Bu gezi esnasında Lizbonıun gelmiş geçmiş en büyük azizi Saint Antony’nin vaftiz edildiği katedrali ve doğduğu Sao Antònio Kilisesi’ni geçerek kentin yüksek bölgelerini ziyaret edebilmeniz mümkün.

Lizbon-2

Alfama yakınlarında açılan Casa do Fado e da Guitarra Portuguesa adı verilen yeni müze ve gösteri alanı, düzinelerce Fado temalı bar ve restoran, ziyaret edilmeyi bekliyor. Fadoınun ne olduğunu merak edenlere ufak bir tüyo; Fado, Portekiz halk müziği olup Lizbon’un blues müziğine alternatiftir. Kaldırım boyunca göz alıcı eski eşyaların teşhir edildiği şehrin en gözde bitpazarı Feira da Ladra’yı da mutlaka ziyaret edin.

GECE HAYATI ADRESLERİ
En iyi gece kulüpleri arasında ‘Salsa Latina, Gara Maritima da Alcantara; Blues Cafè, rua da Cintura do Porto, Edificio 226; Alcântara-Mar, rua da Cozinha Economica 11; Bar do Rio, Armazen A-Porta 10, Cais do Sodre; Speakeasy, Rocha do Conde de Obidos; Indochina, rua da Cintura do Porto de Lisboa; Armazen H ve Velho Patio de Santana, rua Dr Almeida Amaral 6’ yer alıyor. Turistik bilgi için yerel turizm bürosuyla (+351 21) 844 20 00 numaralı telefondan irtibata geçebilirsiniz.

NEREDE KALINIR
Lizbon’un ruhunu tam anlamıyla keşfetmek için kentin geçmişini ve geleneksel yapısını yansıtan ve aynı zamanda konforu da içinde barındıran konaklama seçeneklerini değerlendirebilirsiniz. Eski goblenler, geleneksel antika ve klasik sanat eserleriyle dekore edilmiş, Bose stereo ve uydu kanallarıyla donatılmış sekiz geniş suiti ve üç bahçeli odasıyla Belmonte bugün bile krallık simgesi olmayı sürdürüyor. Tagus Nehri manzaralı birçok odanın “en-suite varendası” bulunuyor. Otele artı değer katan bir diğer özellik ise portakal ağaçlarıyla dolu bahçelerin çevrelediği yüzme havuzu. Albergaria Palacio Belmonte Pateo Don Fradique 14 Tel: (+351 21) 886 2582 www.palaciobelmonte.com Sarmaşıklarla kaplı 18. yüzyıldan kalma küçük bir köşkte yer alan As Janelas Verdes neo-klasik dekoru, yemyeşil avlusu ve barıyla oldukça lüks bir yerleşim alanında konumlanıyor. Mekan sıcak atmosferi, misafirperverliği ve zarafetiyle şehrin en lüks otelleri arasında sayılıyor. As Janelas Verdes Rua das Janelas Verdes 47  Tel: (+351 21) 396 8143

Kaldırım taşlı sokakları ve barlarıyla yazar, ressam ve entelektüellerin uğrak mekanı olan hareketli Bairro Alto bölgesinde yer alan Bairro Alto Hotel, minimalist tarzda dekore edilmiş. Mekanda 1950’lerin mobilya ve siyah-beyaz fotoğrafları dikkat çekiyor. 51 oda ve dört süitten oluşan mekan, ahşap zeminleri ve beyaz badanalı duvarlarındaki kuş resimleriyle konuklarına konforlu, huzurlu bir konaklama imkanı sunuyor. Bairro Alto Hotel Plaça Luis de Camões 8  Tel: (+351 21) 340 8288

Lizbon’un varlığını sürdüren bu yegane orijinal “Art Deco” oteli şehrin lüks yerleşim bölgelerinden birinde, sakin bir caddede konumlanıyor. Bu küçük, aile dostu işletme ev sıcaklığında bir atmosferi samimi ve titiz bir servisle konuklarına sunuyor. Otelde öğle ya da akşam yemeği servisi bulunmuyor. Hotel Britania Rua Rodrigues Sampaio 17  Tel: (+351 21) 315 5016

Lizbon’un yedi tepesinden birinde diplomatlarıyla ünlü sakin bir semtte konumlanan Lapa Palaca, şehrin merkezine de oldukça yakın. Otel, 1870’lerden kalma bir sarayda hizmet veriyor. Odaların tümünde mermer banyolar var. Otelde konaklamayı düşünenlere ufak bir tavsiye; Tagus Nehri manzaralı bir oda tercih etmeyi unutmayın. Otelin Ristorante Hotel Cipriani adındaki restoranında şef Giorgio Damasio Venedik mutfağının eşsiz lezzetleri ile klasik Portekiz mutfağından seçkin örnekleri sizler için hazırlıyor. La Prairie odasının mis kokulu bahçesindeki masaj yatağına uzanıp rahatlatıcı bir masaja kim hayır diyebilirş Lapa Palaca Rua do Pau de Bandeira 4 Tel: (+351 21) 394 9494

1940’ların yenilenmiş sinemasında yer alan Orion Eden, bir apart otel. Fonksiyonel ve modern apart daireleriyle hizmet veren otelin bazı odalarında Palacio de Foz’un bahçelerine bakan özel mini teraslar bulunuyor. Orion Eden Praça dos Restauradores 24 Tel: (+351 21) 321 6600

St. George şatosu’nda yer alan Solar Do Castello’nun tasarımı eski ile yeniyi, konforla lüksü başarıyla harmanlıyor. Tarihi Alfama’ya nazır manzarasıyla otel, şato duvarları içerisinde eşsiz bir konuma sahip. Otelde yalnızca kahvaltı servisi mevcut. Solar Do Castelo / Rua das Cozinhas 2
Tel: (+351 21) 218 870 909

Nerede ne yenir?
Nehir kenarında konumlanan Bica Do Sapato, roka salatası ve taze midye ızgara, patates püresi, zeytinyağı ve zeytinle servis edilen mısır ekmeği içinde morina kızartması gibi Portekiz mutfağının eşsiz lezzetlerini sunuyor. Bica Do Sapato Avenida Infante Dom Henrique Tel: (+351 21) 881 0320 Klasik, eski bir Lizbon restoranı ve birahanesini denemek isteyenler, geçmişi 1836’lara dayanan Cervejaria Trindade’yi denemeli. Deniz ürünleriyle hazırlanan güveç ya da “bacalhau à bras” adı verilen, yumurta ve kızarmış patatesle servis edilen ‘morina’yı mutlaka deneyin. Cervejaria Trindade Rua Nova da Trindade 20 Tel: (+351 21) 342 3506

O Piteu’nun spesiyalleri et ve balık yemeklerine lezzetli Portekiz şarapları eşlik ediyor. O Piteu Largo de Graca 95 Tel: (+351 21) 887 1067 Deniz ürünleriyle meşhur Ramiro, ulaşımı biraz uzun sürse de Lizbonlular’ın en çok rağbet ettiği restoranlardan. Jumbo karides, ıstakoz ve Porto karidesleri gibi su kabuklularının leziz örnekleri bu restoranda sunuluyor. Ramiro Avenida Almirante Reis 1G-H Tel: (+351 21) 885 1024

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Kategoriler
Tatil
Henüz Yorum Yok

Cevap bırakın

*

*

Benzer Konular

  • Kemalli köyünde tarım ve hayvancılığın önemi arttı

    Kemalli köyünde tarım ve hayvancılığın önemi arttı

    Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Kemalli köyünde gelişen tarımsal üretim, Kuzey Ege’yi bir çekim merkezi haline getirdi. Tarımsal üretim için dünya kaynakları her geçen gün azalmaktadır. Küresel ısınma nedeniyle toprak...
  • İmamoğlu, Kuzey Ege'de Kamallı köyündedir.

    İmamoğlu, Kuzey Ege'de Kamallı köyündedir.

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çanakkale’nin Kemalli köyünde yaşayan Safinaz Öcal’ı ziyaret etti. Bozcaada’nın diğer yakasında yer alan ve Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait tarihi eserleriyle dikkat...
  • Hindistan’da yapılması gereken 7 keşif

    Ülkeyi gezmek ve keşfetmek tamamen farklı şeylerdir. Bazen bir ülkeye 100 kez gitseniz bile nabzını tutamazsınız, eşsizliğini hissedemeyiz. Hindistan seyahat ederek hayatınızı değiştirebileceğiniz ülkelerden biridir. Onun bir ruhu var....
  • İstanbul dinliyorum gözlerim kapalı…

    Şiirlerin, şarkıların yazıldığı İstanbul’u keşfetmek bir ömür sürmüyor ama bir yerden başlamak gerekiyor. 1. Süleymaniye Camii’nden ezan sesini dinleyin 2. 527-565 yıllarında su üzerine inşa edilen Yerabatan Sarayı’nın muhteşem...