Doğru Çocuk Eğitim Merkezi´nin amacı, çocuk ile ana-baba arasında köprü kurmak
Çocuk gelişimi uzmanı Tülin Kuseyri, aileyle bakıcının verdiği eğitimin örtüşmediğini görünce, bu merkezi açmaya karar verdi.
Merkezde; anneler, büyükanneler çocuğun nasıl eğitildiğini izleyip çalışmaları evde devam ettirebiliyorlar.
Çalışan annelerin sayısı her geçen gün biraz daha artıyor. Günümüz sosyal ve ekonomik koşulları göz önünde tutulduğunda bu, kaçınılmaz bir sonuç. Fakat bu gelişimden en fazla etkilenen kesim çocuklar. Günlük iş hayatının hızlı ritmine ayak uydurmaya çalışan annelerin bu konudaki en büyük yardımcıları ise bakıcılar, kreşler veya yuvalar. Fakat çocuğun doğru gelişimi için yuvadan ya da bakıcıdan aldığı eğitimden ziyade, anne ve babasından aldığı eğitim de önem taşıyor. İşte bu noktada bir kaos başlıyor. Çünkü çoğu zaman çocuğun kreşten ya da bakıcıdan aldığı eğitim ile anne-babanın verdiği eğitim birbiriyle örtüşmüyor.
Bu sorunu aşabilmek için farklı arayışlar içine giren uzmanlardan birisi de Tülin Kuseyri. 23 yıldır çocuklarla ilgili işlerde çalışan Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü mezunu Kuseyri, Şişli’de açtığı Doğru Çocuk Eğitim Merkezi ile ana-babalar ve çocuklar arasında bir köprü oluşturmaya çalışıyor. Aslında dışarıdan bakıldığında klasik bir kreşten çok da farklı gözükmeyen Doğru Çocuk Eğitim Merkezi’ni, benzerlerinden ayıran en büyük özelliği annelerin, büyükannelerin yani çocukla birinci dereceden ilgilenen herkesin çocuklarla birlikte kreşte eğitim alabilmesi. Merkezin kurucusu Tülin Kuseyri, amacını şöyle açıklıyor:
“Benim için önemli olan annelerin eğitilmesi. Çünkü çocuğu herhangi bir yere göndererek eğitebilirsiniz. Fakat anneler çocuklarının kreşte nasıl eğitildiğini görmedikleri için evde bu çalışmaları devam ettirebilme şansları çok daha az. Fakat burada anneler, büyükanneler gelip bizim nasıl bir çalışma yaptığımızı görüyorlar. Hatta öyle ki çoğu zaman, benim burada kullandığım malzemeleri nereden temin ettiğimi öğrenip evlerine alıyorlar. Evde kızlarına çocuk eğitimi için önemli olan detayları aktarıyorlar. Böylece aynı anda birkaç kişi birden eğitilmiş oluyor. Bu da daha iyi sonuçlar ve daha tatminkâr bir eğitim sağlıyor çocuk için.”
Mesleki hayatı boyunca hemen her türlü çocukla çalışmış Kuseyri. Hasta, özürlü, kimsesiz ve tabii sağlıklı çocuklar. Bu nedenle çocuklar arasındaki farklılıkları çok iyi yorumlayabiliyor. Bütün bunların üzerine bir de iki çocuk yetiştirmenin tecrübesi eklenince, ortaya gerçekten güzel bir sonuç çıkıyor.
Tülin Kuseyri bu kadar tecrübenin sonucunda şöyle bir sonuca varmış: “Bütün çocukların kendine has bir dünyası var. Hepsi farklılık gösteriyor. Fakat istisnasız her birinde bulunan özellik, sevgiye ve hoşgörüye olan ihtiyaçları. Bizler gittikçe hoşgörüden uzaklaşıyoruz. Yazık ki bu da sevgimizi azaltıyor ya da gereği gibi göstermemizi engelliyor. Fakat bir çocuğun en büyük ihtiyacı sevildiğini bilmesidir. Ancak sevilen çocuklar kendilerine tam bir güven temin edip ayakları üzerinde durabilirler.”
Kuseyri’nin bir başka tespiti ise ebeveynlerin çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini bilmedikleri. Doğru Çocuk Eğitim Merkezi’nde bu soruna çözüm bulunmaya çalışılıyor. Kuseyri “Çalışan ya da çalışmayan anneler arasında hiç fark yok. Eğer çocuğunuzun yaşının gerektirdiği davranış şeklini bilmiyorsanız, onunla doğru bir iletişim kurmanız mümkün değil. Bu da çocuğun sosyal yaşamını bütünüyle olumsuz etkiliyor. Ortaya huysuz, hiperaktif, kontrol edilemeyen çocuklar çıkıyor ki, bütün bunlar doğru bir iletişimle engellenebilir” diyor.
Doğru Çocuk Eğitim Merkezi’nde aynı zamanda danışmanlık hizmeti de veriliyor. Her cumartesi anne-babalarla bir araya gelen Kuseyri, onların sorunlarını dinleyip doğru yöntemleri anlatıyor.
Kuseyri’nin anne-babalara verdiği en önemli öğütse, güler yüzlü ve sevgi dolu bir yaklaşımla çocuklarını eğitmeleri.