Birleşme Olmadan Seks Olur mu?

İlk defa harika bir orgazm yaşadığım anı dün gibi hatırlıyorum. Yaklaşık 30 yaşındaydım. Evet, biliyorum, birçoğunuz bekâretimi çok geç kaybettiğimi sandı şimdi… İşin gerçeği bu olay sırasında bakire falan...
Valérie Tasso

Valérie Tasso
Yazar ve Seks Terapisti

İlk defa harika bir orgazm yaşadığım anı dün gibi hatırlıyorum. Yaklaşık 30 yaşındaydım. Evet, biliyorum, birçoğunuz bekâretimi çok geç kaybettiğimi sandı şimdi… İşin gerçeği bu olay sırasında bakire falan değildim. İlk kitabımda açıkladığım gibi: “Bekâretimi 17 Temmuz 1984’te, sabah saat 02.46.50’de kaybettim. Yaş 15 olunca, böyle bir an unutulmuyor.”

“Bunda bir terslik var” diyeceksiniz. Evet, bir terslik var, ama benimle alakalı değil. Terslik benim ataerkil bir toplumda yaşıyor olmam.

İnsanlara cinsel ilişkiden ne anladıklarını sorarsanız, çoğu -hatta burada risk alıp yüzde 100’ü diyeceğim- şöyle cevap verecektir: Cinsel ilişki penetrasyonla aynı şeydir -ya da daha bilimsel konuşmak gerekirse, koitusla. Cinsellik her zaman erkek bakış açısıyla açıklanmıştır. Toplumumuz, şu üç ayak üzerinde dengede durur: fallus, koitus ve eşler. Cinsel modelimiz kısaca budur.

Bu modeldeki en önemli icraat koitustur; seksin en büyük hedefi, amacı birleşmenin gerçekleşmesidir. Fallus, seks oyunundaki ana öğedir; modelin uğraştığı tek sorun da budur. Erkeklere soruyorum: Aranızda penisinin kaç santim olduğunu bilmeyen var mı? Peki, vajinasının ölçüsünü bilen kaç kadın tanıyorsunuz? Başka bir soru da şu: Neden, 21’inci yüzyılda olmamıza rağmen hâlâ G noktası var mı, kadın boşalır mı, gibi soruların cevaplarını bilmiyoruz? Aslında sorgulanması gereken bunlar değil, neden hâlâ sorma ihtiyacında oluşumuzdur.

Birleşme olmadan seks yapmak fikri hâlâ tasavvur edilemez durumda. Eğer içine girmiyorsanız seks yapmıyorsunuz, yapmaya çalışıyorsunuzdur! Ya da hakkında konuşmayı en sevdiğimiz şeyi yapıyorsunuzdur: Ön sevişme. Fakat bu ön sevişmeler de büyük amaca ulaşmak için hazırlıktır: Penetrasyona. Eğer oynaşmak isteyip, ön sevişme yaparsanız ve sonra olayı bırakırsanız, size sapık derler. Sapıklık kelimesinin bir anlamının ‘ön sevişmenin ötesine geçmeyen cinsel davranışlar’ olması boşuna değil. Örneğin çıplak vücutları izlemek. Çıplak bir insana bakarak orgazm oluyorsanız, herkes sizi sapıklıkla suçlar. Hâlbuki kimseyi incitmiyorsunuz. Sadece seks yapıyorsunuz.

Sigmund Freud’a göre olgun kadınlar vajinal orgazm yaşarken, olgun olmayan kadınlar ancak klitorisin uyarılmasıyla tatmin olur. Bu fikir ne yazık ki, hâlâ kabul görüyor.Kimse size aslında vajinanın içinde hiç sinir ucu olmadığını, birleşmenin bu şekilde orgazmı sağlayamayacağını söylemiyor. Eğer doruğa ulaşıyorsak penetrasyon sırasında klitorisimiz uyarıldığı içindir. Bunu söylemek yukarıda belirtilen cinsel modele bir tehdit oluşturur; çünkü bu birleşmenin gerekliliğini sorgulayan bir gerçektir. Bu arada erkekler itmeye ve ittirmeye devam ederler; seks sırasında yeni kalça hareketleri geliştirmeye çalışırlar. Biz kadınlar ise yüzlerce kitap satın alıp, Kama Sutra misali imkânsız pozisyonlara gireriz. Tercihan ‘Sex and the City’ dizisindeki fosforlu pembe ‘Rampant Rabbit G Pulse’ modelinden vibratörler alıp, cinsel açıdan gittikçe daha da özgürleştiğimize inanırız.

Herhalde birleşmeye ve erkeklere karşı olduğumu düşünüyorsunuz. Tam tersi. Sadece seksin düşündüğümüzden daha karmaşık bir olgu olduğunu göstermeye çalışıyorum. Seksin birleşmeyle eşanlamlı olduğunu düşünmek, ellerimizin sadece yemek yemeye, dilin ise sadece insanlara hakaret etmeye yaradığına inanmak gibi bir şeydir. Fazla basit bir bakış açısı bu. Kocaman cinsellik belimize fazla sıkı bir korse takıyoruz. Bu korseyi çıkarmanın zamanı geldi artık.

Her gün çok genç insanlardan e-postalar alıyorum; erkekler bana iktidarsızlık problemi yaşadıklarını, erken boşaldıklarını, kızlar ise birleşme esnasında acı duyduklarını ve orgazm olamadıklarını anlatıyor. Çoğunun fiziksel hiçbir sorunu yok. Problemin kaynağı sadece endişe duymaları; bu işi iyi yapamayacakları korkusu. Eğer insanlara seksin sadece birleşmekten fazlasını kapsadığını anlatırsak, eminim cinsel ilişkilerimiz inanılmaz şekilde iyileşir, cinsel işlevsizlikler azalır, daha da önemlisi becerememe korkusu ortadan kalkar.

Neden birbirimize başka türlü cinsel ilişkiler öğretmeyelim? Alternatif cinsellik workshop’ları düzenlemeyelim?

Fakat bu, hiç ilgimizi çekmiyor. Yatakta sahte orgazm numaraları yapmaya devam ediyoruz, çünkü işleri oluruna bırakmak, karşımızdakiyle iletişim kurup hatalarımızı düzeltmekten daha kolay geliyor. Açıkçası karşımızdakinin de buna izin vereceğinden şüpheliyim. Çünkü korkuları olan bireylerle baş etmek kolaydır; çok kolay manipüle edilebilirler. Korku, iktidarın kitleleri yönetmek için kullandığı en etkili araçtır.

İlk defa harika bir orgazm yaşadığım anı dün gibi hatırlıyorum. Yaklaşık 30 yaşındaydım. Ateşli komşularımın çıkardığı zevk seslerini dinleyerek doruğa ulaştım.

“Bunda bir terslik var” diyeceksiniz. Evet, bir terslik var: Ben artık korkmuyorum.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Kategoriler
Cinsellik
Henüz Yorum Yok

Cevap bırakın

*

*

Benzer Konular