Bir daha kar… Bir daha… Bu son!

Geçtiğimiz pazar sabahı ne güzel yağdı kar. İri, iri, lapa, lapa… Defne ve Ege sevinçten çılgına döndü Cama burunlarını yapıştırarak uzun uzun karı seyrettiler. Öğleden sonra kar tutarsa onları...

Geçtiğimiz pazar sabahı ne güzel yağdı kar. İri, iri, lapa, lapa… Defne ve Ege sevinçten çılgına döndü

Cama burunlarını yapıştırarak uzun uzun karı seyrettiler. Öğleden sonra kar tutarsa onları kar topu oynamak için bahçeye çıkartmaya söz verdim. Bir hevesle öğle uykusuna yattılar. Kalktıklarında kardan eser kalmadığını gören Ege “Anne! Bir daha kar” diye uzun uzun mızmızlandı. Çok tutturduğu şeyleri bir kez daha yapabilmem için geliştirdiği taktiği de kullandı. “Anne! Kar bir daha! Bu son”

Kar bir daha yağacak mıydı? Bu son muydu acaba? Önce çocuklarımın hiç kartopu oynayamama veya kardan adam yapamama ihtimali beni üzdü. Sonra bir daha kar yağmamasının başka bir deyişle dünyamızı tehdit eden küresel ısınmanın yol açtığı sonuçları düşünerek iyice canım sıkıldı. Bu köşede çocuklarımıza güzel bir gelecek sağlayabilmek için hemen her konuda yazıyorum ya… Tüm yazdıklarım içinde belki de en önemli mevzu bu!

Küresel ısınmayı yavaşlatabilmek için birey olarak üzerimize düşeni yapmazsak, çok açık ki çocuklarımızın ya da torunlarımızın zaten bir geleceği olmayacak! Bu hafta küresel ısınmanın hızını kesmek için birey olarak neler yapabileceğimizi araştırdım.

Küresel ısınma nedir?
CO2 ve ısıyı tutan diğer gazların (özellikle metan) miktarındaki artış, atmosferin ısısının yükselmesine yani küresel ısınmaya neden olur.

Bu gazların miktarı niye artıyor?

Enerji tüketimindeki artışın etkisi büyük. 1990’da 10 terrawat olan dünya güç tüketiminin 2050’de 30 terrawatt’a çıkması bekleniyor. Bu da şu anki CO2 miktarının ikiye katlanması demek. Endüstrileşme, ormansızlaşma ve tarım faaliyetlerinin azalmasının da etkisi çok.

Sonuçları?

Öncelikle bir kısırdöngüden bahsetmek gerek. Buzullar güneş ışınlarının yüzde 95’ini geri yansıtıyordu. Şimdi buzullar eridiği için güneş ışınlarını toprak ve su emiyor. Bu durum denizlerin altında milyonlarca yıldır hareketsiz duran metan gazının salınmasına, kuraklaşan topraklardaki yüzyıllık ağaçların ölmesine ve ölürken karbondioksiti geri bırakmasına neden oluyor. Metan ve CO2 katlanarak açığa çıkınca, küresel ısınma da katlanarak hızlanıyor.

Küresel ısınmanın hangi etkileriyle yüzleşmeye başladık?
Okyanuslar ısınıyor, buzullar eriyor, deniz seviyesi yükseliyor, ormanlar yanıyor, göller küçülüyor, ırmaklar kuruyor, kuraklık artıyor, bitkiler erken çiçek açıyor, kış sıcaklıkları artıyor, hayvanların göç dönemleri değişiyor, yaşam düzeni bozuluyor, kıyı şeritleri erozyona uğruyor, hastalıklar yayılıyor…

Bu nedenle yaşadığımız somut felaketler hangileri?
1995’de aşırı sıcaklardan Chicago’da 450 kişi, 2005 Ağustos ayında Avrupa’da toplam 35 bin kişi öldü. Peru’da kolera salgını çıktı, sıtma, veba gibi hastalıklar iklimi sıcak ülkelerde tekrar yayılmaya başladı. Dünya tarihinde ilk kez bir meskun ada haritadan silindi, üstünü sular kapladı. Bengal Körfezi’nde, 10 bin kişinin binlerce yıldır yaşadığı başka bir ada geçtiğimiz ay boşaltıldı. 1998’de yaşadığımız El Nino (soğuk ve güneyden kuzeye akan suyun akış yönünün değişmesi ve ısınması) 2 bin kişinin, birçok canlının ölmesine ve 20 milyon Sterlin zarara yol açtı. Bu yıl kendini yeniden gösteriyor ve 2007’nin en sıcak yıl olması bekleniyor.

İş işten geçti mi?
NASA’dan James Hanson gezegenimizin bir milyon yıldır en sıcak günlerini yaşadığını ve 2015 yıını zor göreceğimizi söylüyor. İşin aslı bu jenerasyonun elinden gelen her şeyi acilen yapması lazım. Çocuklarımızı beklemek çok çok geç olacak.

Duşunuzu kısa tutun, bisiklete binin
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Ana bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: “Birey olarak büyük fark yaratabilirsiniz” diyor. İşte önerileri:
– İklim değişimi problemini ve çözüm yollarını öğrenin.

– Ağaç dikin. Ağaçlar, havadaki karbonu alıp oksijen vererek kışın rüzgârı kesip buharlaşma ile oluşan soğumayı, yazın da gölge yaparak ısınmayı önler. Yani yakıt ve klima kullanımını azaltır.

– Eviniz sıcaksa camı açmak yerine kaloriferi kısın. Isıtıcıyı açmak yerine sizi sıcak tutacak giysiler giyin. Normal ampülleri yüzde 75 daha az enerji harcayan tasarruflu ampüllerle değiştirin. Böylece yılda 1.5 ton sera gazı üretmemiş olursunuz. Kısa duşlar alın. Çamaşır ve bulaşık makinesini kullanmak için dolmasını bekleyin. Sıcaklarda klimayı açmak yerine daha hafif, bol giysiler giyin ve vantilatör kullanın.

– Televizyonu, bilgisayarı ve tüm elektrikli aletleri düğmesinden kapatın. Standby’da bırakmayın. Elektrikli aletlerin fişini çekin. Böylece karbon dioksit emisyonunuzu yüzde 10’dan fazla azaltabilirsiniz.

– Alışveriş için uzak yerlere giderek yakıt tüketmeyin, mahallenizde yapın.

– Yakın mesafeleri yürüyün veya bisiklete binin. Toplu taşıma araçlarını kullanın.

– Güneş enerjisini tercih edin.

– Plastik maddelerin kullanımını ve çöp üretimini azaltın. Çevreye zararlı maddeleri fazlaca satın almayın. Ambalajlar geri dönüşümlü olsun. Çöpleri asla yakmayın.

– Birey olarak önemli fark yaratabilirsiniz. Fakat idareciler, sanayiciler de üstüne düşenleri yapmalı. Bu nedenle küresel iklim değişimi hakkında ki düşüncelerinizi gazetelere, belediye başkanlarına, milletvekillerine yazın. Sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına katılın.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Kategoriler
BilimBilim&Teknoloji
Henüz Yorum Yok

Cevap bırakın

*

*

Benzer Konular